Kaldırım... 
Soluk  sakin taş yığınları.
İçimizi ısıtmaz  mı artık. 
Güneşin kızıllığı.
Yeni bir gün batıyor gözlerimde . 
Lekesi var  geçmişin  , yorgun sözlerim de. 
Sahi ne kirli bir adamım ben .
Kalbim kapkara olmuş kirden ,
Hatalarim , düsmelerim , kalkmalarım,
Ve Gönlüme batan   hayat kırıklıkarı.
Afffff, ne sayıklıyorum ben yine ? 
Herşey ortada işte  ,
Hayat bizi İnce belli , altın yaldızlı   avuç içini dolduran  bir sıcak çay gibi demledi.
Neyin kirinden bahsediyorsun  bayım.
Etten kemikten fazlasıyım ben , 
Bulutların, hayallerimle kesiştiği yerlerle hasbihal eder ,
Mahallede  bir kaç çocuk görünce,  izlerim onları sevinirim  ben . 
Peki ya sen ...?
Hikayen nerede başlıyor senin. , 
Yada nerede bitecek ?.
Unutma adını hatırlayan son kişi ,
öldüğü vakit seninde gemin bu sulardan sessizce çekilecek..
Kirletmeyin yahu dünyayı,
Ne fikirlerinizle , nede etten kemikten çöplerinizle.
Hayat denizi burası  , 
Su değil beni ayaklarımdan çeken  .
Büsbütün aciziyetimdir ,
Kırılmış bileklerim  avuçlarımda ,
Duam ve göz yaşım sessiz, dilekcemdir.
Neyse bana müsade artık , 
Artık güneş gözlerimde batıyor iyiden iyiye . Benimde sıram yaklaştı  ,
Binmek için o son gemiye .
Sözlerim , kelimelerim ve  hecelerim   geride kalır belki ,
İnsanlar hatırlatacaktır beni mutlaka  , 
Kimisi anılarımla , kimisi hatalarımla.... 
Ben yine şiir yazıyor olacağım  , 
Tatsız gün batımına , 
Soğuk kaldırım taşlarına. 
Ve işte gidiyorum saygılarımla...
Sizde yoksa dahi kalın benim saygılarımla....
Kayıt Tarihi : 17.2.2019 03:01:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yalınayak yürünen bir hayatın hikayesi ....
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!