Sonuna yaklaştık, hayat yolunun,
Dünyaya vedanın, zamanı geldi.
Tükendi meyvesi, ömür dalının,
Vuslat-ı Hüda'nın, zamanı geldi.
Çizildi önüme, ecel hududum,
Yaşayan bir gün ölür, yaşanan düşe döner.
Bahar yaz gelir geçer, mevsimler kışa döner.
Yol biter zaman durur, varlığın hükmü kalmaz,
Kıyamet sarkacında, kainat başa döner.
Dünyaya meylin var mı, kalbini yokla da gel.
Ölmeden önce ölüp, nefsini Hak'la da gel.
Her geceyi kadir bil, her günün bayram olsun,
İhramını kefen say, kendini akla da gel.
Nerden öğrendin böyle, ışıl ışıl bakmayı?
Kimden öğrendin söyle, gönüllere akmayı?
Aslı’ mısın sen nesin, Keremin var mı senin?
Cennetten mi geldin sen, İrem’in var mı senin?
Kimi durakta bekler, kimi de yolda yürür.
Kimi sağa saparken, kimi de solda yürür.
Kimine küçük gelir, otoyollar meydanlar.
Kimi de gözü bağlı, incecik telde yürür.
Konuşmak isterim, yazmak isterim,
Kalemim sürünür, sözüm sürünür.
Rüzgar gibi esip, tozmak isterim,
Ayağım sürünür, yüzüm sürünür.
Ruhumda hüzün var, tenimde kanlar,
Hak yolunda, kana kana,
Tekbir aldım,selam verdim.
Sığınarak yaradana,
Tekbir aldım,selam verdim.
Yaşadığım her zamanda,
Kırgınlık bitsin artık, çok uzattık arayı.
Onaralım mazide, açtığımız yarayı.
Karşılıklı içelim, buz gibi bir havada.
Bir bardak demli çayla, bir adet sigarayı.
Açıldı kapanmıyor, iki yürek arası.
Gitmiyor sözlerinin, gönüldeki yarası.
Meğer böyle yazılmış, bu yazın macerası.
Gitmiyor sözlerinin, gönüldeki yarası.
Gönlüm seni arzular, söylenecek sözüm var.
İnkar etmem güzelim, benim sende gözüm var.
Aşkı bilen yüreğim, sevda dolu özüm var.
İnkar etmem güzelim, benim sende gözüm var.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!