Gözlerine bakarak, elini tutmak güzel.
Kalbine doğmak için, ufkunda batmak güzel.
Seni rüyada bile, görebilmek uğruna,
Topraklara taşlara, uzanıp yatmak güzel.
Çamlarla gölgelenen, bir yeri özlüyorum,
Hemen yanıbaşında, çağlayan soğuk bir su,
Varmıdır böyle bir yer, hakikatte diyorum,
Yeşil vadi üstünde, kayalar kursun pusu.
Dansı sürsün bütün gün, rüzgarla ağaçların,
Yüklüdür yüreğim, kederden yana,
Teselli verecek, dil ister gönül.
Tükendi dermanım, bulandım kana,
Tutunacak yeşil, dal ister gönül.
Ağlaya ağlaya, kan doldu gözüm,
Udunda nevaya, değsin mızrabın,
Hüseyni sesinde, beklesin biraz.
Muhayyer perdesi, olsun durağın,
Gerdaniyeyi de, eklesin biraz.
Keman yavaş yavaş, peşinden gelsin,
Artık başlamalısın, Hak sırrına ermeye.
Hak edene hakkını, hakkı kadar vermeye.
Hak, haklının hakkıdır, haklı,hakkı hak eder.
Korkma,hakkı haksıza, hak için göstermeye.
Saat dokuzdan önce, gelme sakın işine,
Üzüleyim deme hiç, işlerin gidişine,
Mesai gelir geçer, tak canını dişine,
Bırak işin ucunu, vatandaşı oyala,
Kahvede randevun var, beş buçuğa beş kala.
Gözlerim çivilenmiş, hayatın ötesine,
Kenetlenmiş kulağım, sonsuzluğun sesine,
Ömür dediğin nedir, ben çoktan geçtim onu,
Kavrulan tenim muhtaç, Rahman'ın nefesine
Bir akşamdı, ufuklar gölgelerken güneşi,
Bulutların kor gibi, yandığı bir akşamdı.
Akıyordu dünyaya gökyüzünün ateşi,
Kızılın her varlığa, sindiği bir akşamdı.
Bir akşamdı, gökyüzü sanki alev kanatlı,
Çaresiz yüreğim, çırpınma boşa,
Olmadı seni hiç, anlayan bir kul.
Ne yapsan, ne desen, gitmedi hoşa,
Gel sen yine benim, ruhuma sokul.
Usandım geçmişe, ağıt yakmaktan,
Güneşin doğduğu, yere gidelim.
Sıkıldım karanlık, ufka bakmaktan,
Güneşin doğduğu, yere gidelim.
Yıldızlar savrulup, semayı yırtmış,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!