Merhaba güzel gözlüm
Bu gün yeni bir gün
Ve ben seni
Dünden daha çok seviyorum.
Merhaba güzel yüzlüm
Ne dün ne bu gün
Parke taşlı bir sokakta
Kırık bir kaldırım taşında
Oturmuş on yaşında bir çocuk
Ayağında mavi,lastik
Bir ayakkabı
Üzerin de kırışmış
ÇOCUKLUĞUM
Çocukluğum...
Prangalı bir mahkuma benzer,
Savunmasız,
Çaresiz,
Eylül'ün on beşinde
Bir sonbahar mevsiminde
Çırılçıplak doğmuşum
Gözümdeki yaşlar
Ne içindir bilinmez
Belki onlar ilk günden
Şehirden çok uzak
Bir ırmak kenarında
Yemyeşil bir ormanın
Hemen biraz koynun da
Sahipsiz çocuklar yaşardı
Küçücük bahçesiyle
Bin dokuz yüz kırkbeşte
Anadolu da yüzlerce çocuk
Dünya ya geldi,
Kerpiç evlerde,fakir doğdular
Ama çocuktular
Toprak zemin de
Yine hüzün peşim de
Çalıyor kapımı
Apansız,pusatsız ve kalleşçe
Bırakmıyor yakamı
Defol git desem de
Haykırsam küfretsem de
Siyah saçlarıma
Aklar düşmüşse
Bu beden hayata
Artık küsmüşse
Doğan güneşimin
Feri sönmüşse
Git,
Beni sensizliğe
Mahkum edebilirsen,
Yaşadıklarımızı
Hiçe sayabilirsen
Git.
Çiçek açar
Torosların eteğinde
Güneş doğar erkenden
Umutların eşliğinde
Yaylaların rüzgarı
Sıcak şehrimde uğuldar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!