İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı okudu. Yazıları, henüz öğrenciyken yayımlanmaya başladı. Üniversiteden arkadaşlarıyla birlikte, 1956-1960 yılları arasında A dergisini çıkardı.
1960’ta girdiği Cumhuriyet gazetesinde 1981’e kadar görev yaptı. Ardından 1982’ye kadar Karacan Yayınları’nda çalıştı. 1965-1970 yılları arasında kitapçılık ve yayıncılık faaliyetlerinde bulundu. Şiir Sanatı dergisini 1966-1968 yılları arasında yayınladı. 1972’ten itibaren yayımlanmaya başlanan Yeni ...
yan yana iki ülke gibiyiz seninle,
ayın önünden geçen bulut
önce seni karanlıkta bırakır sonra beni
senden bana eser, yerine göre,
yerine göre benden sana
şakaklarımızı serinleten rüzgâr.
sor kendi kendine bir sabah
av hazirlığına başlarken
sulara kim salar ilk guneşi
sen kayığına binmesen
orağını almasan eline
ilk ürünü kim biçer denizden
Korkak değilim umutsuz değilim bundan böyle
Değiştirdim sana yaraşmayan günlerimi verdiklerinle
Sana yaraşmayan ne varsa bir bir çıkarıp attım
Yeller esiyor şimdi o büyük karanlığımın yerinde
Oğul ben senin görüş gününe
dağları devşirerek geldim
-bizim oranın dağlarını-
sevincimi ırmaklarda arıtarak
-bizim oranın ırmaklarında-
sabah yeliyle örerek saçlarımı
sen benim korkum musun uyuyup uyanmayan
sorulsa nerden nasıl günlerin yatağına
düzelmez kıvrımıyla bir daha kalkmamanın
kaşlarını getiren çizilmiş bir adama
bir tutup bir çekerek yüzünü yargıçların
Meraklıysan insan yüzünün tarihine
önce şunu sor ey yolcu:
Neyle başlar insan yüzü,
uçları güneş alevinde savrulan
saçıyla mı bir çocuğun,
annem mi bir kadın
geciken bir kadın gece yatısına
ölüm kendini göstereli babamın saçlarından
günübirlik bir kadın
üsküdar'la istanbul arasında
Ağustosta ay eksiksiz doğarken
karanlığa boğulmazdı böyle
balkonunda oturan adam
göz yaşı tadında olmazdı
dudaklarına götürdüğü rakı
karanlığı bıraktım benim değil bu rüzgar
artık yol almıyorum şafağında suların
kıyısı kıyım değil dışındayım zamanın
çözdü yelkenlerimi iplerinden yıldızlar
şimdi bir gökyüzüdür o bizans çarşıları
Bakarsınız, özetleyiverir bir tek sözcük,
insanın bakışını bir savaşa.
Dönüşür bir tek sözcüğe, bakarsınız,
geçmişteki bir olayın bütün anlamı.
Yıllar sonra, yeniden yazılmış,
bir duvarda çıkar karşınıza.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!