Sık sık kesiliyorsa başlattığımız konuşma,
susuveriyorsak birden
bir sözcüğün yarısında,
tükendiği için değil
konuşacağımız şeyler.
Araya giren bu sessizlik,
sevişen biz değiliz sanki göz kapakları
sanki ilk aydınlıkta bırakıp gidenlerin
aramızda yer alan adını o gölgenin
silemez hiçbir şafak sevişme sonraları
sanki atılan kurşun bizi bulur gecede
Selâm getirdim Türkiye'den
kattığı sesten dünya şarkısına
kattığı acılı sesten
acılı ve onurlu sesten selâm
1920'lerden selâm getirdim
Kalabalığı gördüm; fışkırmış ara yollardan,
doldurmuş bir alanı göz alabildiğine.
Bir tek yüze çevirmiş bakışlarını,
kulağını vermiş bir tek sese.
Kalabalığı gördüm; bir tek sözle
Kumsalda yürüyenlerin izlerini
dalgalar siliyor arkalarından
Birbirine seslenen iki kişinin
ne dediğini alıp gidiyor rüzgar
İncecik bir ilkyaz yağmuru
altında yürüyen şemsiyeliler
o kadar güveniyoruz ki birbirimize
dinip dinmediğini anlamak için yağmurun
bakacağımız yere bir cama,bir su birikintisine
bakıyoruz birbirimizin şemsiyesine.
senden alıp gidiyor gözlerimi
gölgesi bile sığmıyor yüzüme yorgunluğun
alıp gidiyor dönmeyen atlıkarıncalar
kırların düş artığı şölencileri
sanki ben değilim baktığın kadar
karla rüzgar alıp gidiyor geceye uygun
Yürüdüğün vakit seninle birlikte yürüsün diye
kentlerdeki daracık sokaklar,
geniş alanlarına çıksın diye alınterinin,
yürüdüğün vakit değişsin diye dünya,
ve yaşam mutlu bir türkü olsun diye
Söz almak için ayağa kalkıyorum
ve duruyorum yüreklerinizin önünde.
Kenetlenen dost elleri kutsamaya
ve uçurmaya barış güvercinlerini
hazır ağzımda sözcükler,
anlatmaya hazırım sevdamı ve ülkemi,
Biz ancak o vakit
sokaklarda dal bedenli
sevda çağında kızlar
yürüyorsa duraksamadan
dişleri birbirine kenetli
yürüyorsa üstüne üstüne
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!