KIZIL ELMA
Doğarken aşık olmuş,
Ülkü denen sevdaya,
Kavuşacağız dermiş,
Birgün Kızıl Elma'ya!..
***Hey hey,
Yine de hey hey!..***
Otağlar kurulup kösler çalanda,
Meydanlarda Türk'e dar gelmelidir.
Başbuğlar orduya haber salanda,
Bir namussuz it yüzünden,
Yollar ayrı, kollar ayrı.
Dönmüyor hiç o sözünden,
Toprak ayrı, kullar ayrı.
Karlı dağın taşı kara
Gel ey benim kaderim derdime bir derman ol
Varsın bütün sokaklar girdaba çıksın bu gün
Var mıdır senden başka ulaşılacak bir yol
Seni sevmeyenlerin bayramıydı daha dün.
Sen gönlümde bahtiyar hayatımda tutkusun
Her taraf düşman dolu,
Koru bizi Allahım!
Şeytan kapatmış yolu,
Koru bizi Allahım!
Virüs denilen bela
Hedefine bir ok gibi,
Koşar nazlanı nazlanı.
Haznesinde su çok gibi,
Coşar nazlanı nazlanı.
Kalem olmuş kaşlarını
Gidiyorum uzaklara,
Ölmekte var, dönmekte var!
Takılmadan tuzaklara,
Ölmekte var, dönmekte var!
Zafer için çıktık yola
Bahar gelir çiçek açar dalları
Dere tepe uzar gider yolları
Meyveleri boldur sever kulları,
Bir başkadır benim köyüm Karaşeyh.
Çekerek Irmağı altından akar
Karaşeyh Köyü’ne…
Bahar gelse çiçekleri ballanır
Rüzgar esse meyveleri sallanır
Gençleri var gurbet ele yollanır,
Ağacı hoş,meyvesi hoş, gülü hoş!
Gazzede çığlık sesi kesilmiş nefesleri
Enkaz altında kuşlar kırılmış kafesleri
Çocuklar ağlasada duyulmuyor sesleri
Sen de Filistin gibi yanasın hep İsrail.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!