Yüreğinde ateş var hemen her gün harlanır
Kızarırken yüzleri görsen nasıl darlanır
Yüce dağın başında estirdikçe karlanır
Şu sevdanın uğruna görsen nasıl darlanır
Her bir yağmur tanesi damla damla düşerken
Davul dengi dengine vurulmalıdır ağam
Yayalar atlılara eşlik edemez ki
Çünkü bitmiyor onların istekleri, hangisine yetişeyim
Zaten ne gücüm var, nede kudretim
Zor dururum ayakta,
Bu dert yakar yüreğimi
Dayamış sırtını yüce dağlara
Çevresine bakıp hava atıyor
Üç beş günlük seyis olmuş hara'da
Alimlere akıl verip seviyor
Ne yüzleri gerçek nede sözleri
Dayıya bak dayıya
Sanki paye dağıtır
Herkesten aldığını
Sevdiğine dağıtır
Uzun olur elleri
Yüreği benziyor kara kazana
Dilleri kepçedir her haltı yiyor
Karıştıkça her gün azan azana
Dedi kodu yapan kul hakkı yiyor
Dedi kodu moda her yerde gezer
Yüzüme baka baka, utanmadan konuşur
On parmağı kapkara, her gelene çalıyor
Doktor bile çaresiz, biliminden utanır
İnsanlarda hastalık, dedikodu yapıyor
Kasaba gitme kardeş, ölü eti bedava
Dediler ki şimdi hazan mevsimi
Gökte ne bulut var nede bir yağmur
Yağmuru getiren bulut değişti
Dertlinin gözünden akanları var
Kapaklı kazanda kaynayan dert var
Düşmüş definenin her gün peşine
Zenginliği aramaz niye yürekte
Küpü doldururken düşer derdine
Sevgisiz kalınca fitne yürekte
Define ararken tilkiye benzer
Zilli dedim, yeter artık çalmasan
Dönüp bakan, arar oldu bir kadın
Nere baksam görür oldum bir çalan
Adı sanı erkek, değil ki kadın
*
Her kusuru arar olduk kadında
Değilmi ki insanım, şu dünyada yaşarken
Hırsıma yenilerek, sayısız nefesleri
Beyhude heveslere, deli gibi harcarken
Dertler ile doldurduk, şu kısa ömürleri
Küçücük yaştan beri, seviyoruz desekte
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!