Özür dilerim,
Seni sevdiğim için,
Seni sevmekten vazgeçemediğim için,
Tüm şiirlerime özne yaptığım için,
Vaktini aldığım için,
Belki dalgınlığına sebep oldum,
Mektup yazmalıyım sana sayfalarca,
Mavi bir kalemle,
İsimsiz bir zarfta,
Bu devirde mektup mu kaldı?
İçinden öyle geçerdi muhtemelen,
Zarfın içinde sana yazılmış şiirler….
Takvim yaprağındaydı belki aşk,
Bitmesin her şey gibi,
Karlı bir yolda,
El ele yürürken seninle,
Olmasın sesinden başka ses,
Üşüyen burnundan öperken,
Bir mektup olsaydım,
Beyaz çizgisiz bir kağıtta,
Mavi mürekkep kalemle yazılan…..
Okur muydun?
Pencerenin kenarında,
Kahven yarım, denizin dalgalı,
Bazen insan ölür,
Bazen insan yolda ölür,
Bazen O’na giderken ölür,
Bazen de yüreğinin gurbetinde ölür…
Ve yüreğinden giderken ölür,
Sakın gitmez deme!
Ben büyüyememiş bir çocuk,
Eskiye takılıp kalmış bir plak,
Cüretkar bir cevap,
Asi bir soru,
Beklentisiz bir fani,
Bir akşam rakı içelim,
Şalgam olsun yanında, tek buz,
Gölün kenarında, Firuzköyde…
Rakıları sen doldur mangal işi benden,
Sen anlatsan ben dinlesem,
Seni dinlesem saatlerce…
Yanılmış olamam biliyorum
O öyle dediğin gibi değil
Olmamalı,
Herhalde;
Sen bana teğet,
Karadenizde dağlar denize paralel ya
Nadasa bırakılmış bir inciydin,
Fi tarihinin karides yapraklarında…
Gizimden koptun, tutamadım,
Saklamalıydım belki İsrafilin insafına kadar.
Veya bir sabah, soğuk bir kış günü,
Otobüs camının buğusunda adını görünceye….
Çok yıl tükettik,
Hasretin asra devrildi.
Ve yorgunum....
Gülerken,
Gizlemesem o gözleri benden,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!