rengarenk balonların uçuştuğu gri bulutlar arasında
ağlamaklı bir çocuğun kara seçimi oldun umarsızca
doğunun dokunuşuyla savruldu hırpalanmış hayalleri
çarpa çarpa yerleşti tükenmek bilmeyen simsiyah bahta..
el sallıyordu gölgesi, el sallıyordu beklemediği yarınlara
Bir kara buluttum dünyanda.
Yağmur olup düştüm saçlarına.
Süzüldüm kaslarının arasından.
Eridim hıçkırıklarla toprağa.
Bir damla su kirpiklerimin arasında.
Yağmurla mı geldi sanki hüzün.
Ayrılmamıştı aslında hiç pencereden.
Perdeyi her açışında o değil miydi?
Sana geçmişini geri getiren...
Daha dün değil miydi sokaklardaki
sana özel mesajlarım vardı
dileklerim!
heyecanla sakladığım sevinçlerim
kucak dolusu bakışlarım vardı
güneşin ardından koşup giden derin umudum vardı
Ay yeni doğmuştu
karşımızda duran tepenin ardından
ışıkları yansıyordu akşama
gözlerim gözlerinde
gönlüme doğuyordu
Birden sen geldin aklıma!
Aldattığın sahne canlandı gözümde.
Sinsice, acımasızca gülümsüyordun.
Ahlaksız temaşayla hayırsız bedeninde..
Bir an öyle kaldım.
Kibarlığın takısımıydı bilemem ama,
Kişiliğimin takıntısı haline gelmişti:
“Z” paranoyası..
Çoğul yaklaşımı da çağrıştırıyordu,
Tekil olarak hareketlenmiş, hakaretlerinde..
Şikayetim var Ya Allah’ın Resul’ü!
Ama isyan değil bu şikayetler.
Adına sürmek istediler bir leke,
Çirkin resimlerini yaptı kefere!
Sen alemlere de Rahmetsin;
masal tohumları serpilmiş pembe rüyalara
hüzün yakışıyor yol bilmez kara sevdalara
varmış/yokmuş, selam olsun turnalara
ağlıyormuş/gülüyormuş, vah o gözyaşlarına…
hayal kuruluyor, son indirimini yaşayan sokak tezgahlarında
Yeri geldi sözün, aradım taŞı.
Hasmıma öğrettim, minderde tuŞu.
Yanımda yakılan, kuruyu yaŞı.
Dik duran önder bir, baŞı aradım.
Peşin sıra koştum, oldum taZı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!