deli gönül sükut ederek, demini arar durur
ne denli bir sevgi tattıysam, bir ucuyla batıyor
kem göz daim üstüme çöker, hepte yürekten vurur
nerede bir menfaat varsa, yezit üstte yatıyor
söyle; acep bu dünya malı, o kadar tatlımıdır?
Yine bak geldi kapımıza kış
Yine bu o işte
Bir çift kuşkulu ürkek bakış
Akşam akşam yine nedir bunca yalvarış
Yine yüreklere çarpar durur hicranlar
Serseri adlıdır o duygular
Eğer ki haksız bir şekilde darp etmişsen
Suçsuz bir garip kuşu
Tıkanır da kalırsın sonra boylu boyunca ortalarda
Çıkamazsın küçücük bir yokuşu
Kul hakkı ödenemez ki kul af etmeyince
Çekmezsen cezanı bulmazsın ki huşu
Dar ininde ne bu telaş nedir sığınamadığın
Kaygılarım var
Saklandığı yer kollar aklının ensesini
Çok kandılar yetmeyen bahtın cilvesine
Çok ta kapıldılar endamının çekişine
Aşk dendi gitti o zalimin döşüne
Kavga etmek dövüşmek güzel bir değerse eğer
Bulandırılan sulardan dolayı
İçinde yabancı öğe bulunmayıp saf olan ne kaldı ki
Karışıp da gitti gürültülere
Sevgi ve saygının bağı koparılıp atılırken
Salındık ortalıklara
Karanlıklar içinde kalmış, bir bedenle
Vururlar korkular, nazik şu göğsüme
Yumulmuşum, bükülmüş başımla karnıma
Üstümde menfaatleşmiş kişilerin, yıkılan günahlarının ağırlığı
Vicdansızlar çöktü üstüme, o pis elleriyle
Çare ararım, tümüyle çaresizlik içinde
Soktu kör kaderin özüne kötü bahtını
Vuslatın hükmünü giydirmek aşka ne mümkün
Dolamış el’e geleceğin umut tahtını
Bedelini bana ödetir çaldığı kürkün
Savurup yıktın gülüzarı çekdirdin vah’ı
Sen ben kardeşin Şemo sevgi içinde ve de hasanım bir bütündük
El ele kol kola kan kardeşliğince, bir birimiz için ölürdük
Başımızda papatyalardan sevgiler, kalpler de açan taç olurduk
Yürekleri arzularımız sarardı, kalp ile sevgi coştururduk
Tüm duygumuza akan pak sevgimizi, yeminle içe doldururduk
Gecenin o gizemli sihri
Birden bire çözülüyor, karanlık kaplı zihnimden
Her biride, kendine öz mevsiminde
Bedenim irkiliyor
Gönül gölüm, birden bire boşalıyor
İçimde ki, bin bir sızıyla
Tütsülenmiş şu karanlık gönlümün
Derdi de, niçin bitmiyor ki?
Tek elden gelen, kaderin nefretini taşlamak mı?
Yığınları, yığsam altın kasa içinde başına
İstemler, gönlü doyurmuyor ki
Figan ve feryatın çılgınlığının, sarımının ta içindeyim




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!