Nerden sardın başıma bu belayı?
Haydi gönül çık bu işin içinden.
Yâr da gitti unuttu bu sevdayı,
Haydi gönül çık bu işin içinden.
“Sever” dedin, başına taç eyledin,
Evet, tutundum.
Yılların sorgusuz sualsiz benden alıp götürdüğü,
hasretini adıyla gidermeye çalıştığım elmas yürekli güzel insanın
önce sesiyle, sonra kendisiyle karşılaşmanın
ne demek olduğunu ifade etmeye ne kelimeler, ne de mecalim yeter.
Kerkük'lüyem men özüm
Kulak ver dinle sözüm
Aşretim Türk'e kurban
Evvel başta men özüm.
Kerkük'te yurtdaşım var
Erittim gecenin karanlık yüzündeki füsunkâr perdeyi
Ellerimi ısırıyor günahlarım
Yüreğimde darbelerini hissediyorum dişlerinin
Pişmanlığımın ekseninde dönüyor her şey
Eyvah, ne yaptım! ?
Banma ellerini ateşime, dokunma ve sus, öylece seyret...
Bırak gözlerine baka baka huzur içinde yanayım
Bende cehennemin adı; yârimin yokluğudur.
Cehennem yakadursun, ben yüreğinin eşiğinde donayım.
Düşman sinsi sinsi yüreğimizde,
Masum bir kuş gibi pusuyor oğul.
Sonra da bilenip yılan misali,
Bize zehirini kusuyor oğul.
Yüz bulunca palazlandı zebunlar.
bir göz kırpması akşamın karanfil yüzünde
yosun saçlı aşklar vurur sahillere
adalı kuşlar soluklanır barınaklarda
ellerinde gül şerbeti
gül kokulu deniz yıldızları gezinir
yalın rüzgar serinliğinde bir seremoni
Hayattasın yaşıyorsun
Peki neden ben öksüzüm
Ha bir melek ha bir anne
Seni nasıl kırar sözüm anne
Bimekan rüzgarlara kaptırdım saçlarımı
Erzurum''da bir sabah, hava soğuk mu soğuk,
Gözlerimde uyku var, bedenimde yorgunluk.
Gün doğar Aziziye Tabyası''nın koynundan,
Buzlar sarkmış damların saçağından, boynundan.
Dört Nisan…
Bugün öyle bir gün ki; dünyanın yandığı gün…
Acının mayalanıp yüreğe sıvandığı gün.
Hayatın bittiği gün, sevginin yittiği gün…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!