Gölgeler takip eder insanı
İnsanlar takip eder insanı
Yan gözle bakarlar o an geçmişe
Silinip gitmiştir giden sessizce.
Gözlerde anlamlar boşuna
Gözlerde yaşlar boşuna
Hüzün defterinden bir yaprak daha koptu
Dibine düşen çınar yaprakları kalbim
Sarı solgun ve cansız.
Yüzüme kapatıp elimi
Hesaplaşırken geçmişimle
Yalnızlığımıda aldım yanıma
Akşam güneşi batıp
Karanlığa teslim olunca
Manzarası yalnız duvar
Ve demir parmaklıklar olan
Tek odalı hücremde
Hele bir de sen aklıma gelince
Ve ölüm geldi
Yanı başımda durdu
Ne korkum var ondan
Ne de kaçmam
Yaşanmışsa yıllar
Uzayıp gider yollar
Seni her gördüğümde
Titreyen yüreğimde
Aşk kapımı çalıyor
Aldığım her nefeste.
Gördüğüm görmediğim düşte,
Dudaklarını öpüşümde
Rüzgarla sallanan her yaprakta,
Toz kaçardı yalancıktan gözlerime.
Ve akan yaşları görme diye
Saklardım onları kuytularda.
Bahar gelsin istemezdim hiç
Caddelerden geçmek istemezdim hiç
Gece karanlığına inat edercesine
Kirlenmiş beyaz örtülü masa üstünde
Çevresini aydınlatan mumlar
Mum ışığının loşluğunda hüzünlü yüzler
Yaşamış bıkmış bitmiş yüzler
sigara dumanını anımsatan
Çektiğim bu acılar değil
Sensizliğe mahkum oluşum öldürecek beni.
Sanki önümde,
Kırılacak ince bir ip gibi zaman
Özümseyerek yavaş yavaş
İçiyorum gözyaşlarımı.
Güzel ve güneşli
Bir Şubat ikindisi
Çocuklar neşe içinde oynuyorlar kardeşçe
Çocuk olmak ne güzel
Gülüp oynamak ne güzel
Saf tertemiz yüreklerde,
Yüzüme yapışan kayıtsızlık kaldı
Gece rüyalarıma dadanan kabuslardan.
İçimden çıkıp gitmesi gereken
Bir hayat vardı önümde
Vurdumduymaz mı çaresiz mi bilmem
Öylece kala kaldı gecenin karanlığında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!