Ölümün korkunç çığlığı
Kulaklarımı tırmalıyor.
Bağırsam sanki kızacaksın.
Gözyaşlarım süzülüyor usulca
Seni arıyor gözlerim
Yitip giden çığlıklardasın
Bir görünmez bulut kaplar
Dolaşır düşler üstünde
Güneş etrafını aydınlatır ancak
Titrer insan geçmişten geleceğe
Böyle yazılır hikayeler
Böyle uyutulur çocuklar gece ninnileriyle
Ürkek ürkek çarpan yürek
Çırpınır gecenin karanlığında.
An durmuştur artık
Çıkacak gizemli yolculuğa
Kanatlar çırpılır
Gezinir en görünmez kuytularda
Artık akşam erken oluyor
Zemheri karanlık arkası
Kapılar kapanıyor
Düşünceler susuyor
Yastığa gömülüyor umutlar
Gözyaşları süzülüyor usulca
Akşamın labirentine
Yolculuğa çıkarken sessizce
Ayak izleri bırakmadan gündüzde
Sakla gizlerini koy cebine
Sonra geç eşiğinden
Kapalı kapıların
Bırak mavi baksın gözlerin
Derinliğinde aşkı ararken
Kaybolsun düşlerim.
Buruk bir mutluluk olarak kalsın
Dudaklarında ıslanan dudaklarım.
Sıkı kapat gözlerini
Okuduğum şiirlerde aradım seni
Dinlediğim türkülerde
Hecesi hecesine ezberlediğim dizelerde.
Uğruna ömürler verilmiş
Sevgi sözcüklerinde
Bulamadım seni
Kapımız açık
Herkes girsin içeri.
Sevda kokan güller
Barış sunan karanfiller girin içeri
Sevda masalları anlatan
Bülbüller girin
Bir kere inandım güvendim
Tüm kalbimle bağlandım sana
Yalnızlığın soğuk kollarına
Terk edip gittin beni.
Eğer terk edip gideceksen yine
Tutma elerimi
Susmalar denizinde aradım
Kalbimin kırıkları arasında,
Baktım sordum
Çağırdım nefeslerce,
Sonuna kadar seni.
Çaresiz kaldım bir başıma.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!