Türkistan’da; Arakan’da zulüme
Sessiz kalıp, alkış tuttun zalime!
Paylaşımsız “şükür” dedin “halime!”
Yazdı bir kenara ol Kerim Allah!
Verdi musibeti YOLA getirdi.
Puşt eline bakar yarenim dostum
Ay yıldız uğruna delinir postum
Şu gelen zamlara taş atmak kastım
Kıyamet mi yakın? Kopuş ne zaman?
Kulların dertleri ne içli kete
Diş biler Haçlı ’nın çakalı, kurdu,
Sinsi gayeleri bölmek bu yurdu
Oğuz Atam: “ düşman da kim" buyurdu.
Avrupa Birliği, NATO zilleti
Milletime zerk olunan illeti
Başlarına dert et Yarab! Tezelden!
BU ŞİİR TÜRKÇE YAZILMIŞTIR!
Öküz zelve kırar, eşek de semer
Han bitli yavşaklar, milleti emer
Ne gusgun kâr eyler, ne meşin kemer
Yedikçe semirir, beter yavşaklar!
Kudretinden sual olmaz
Yönelelim gel Allah’a
Pişmanlıklar felâh bulmaz
Yönelelim gel Allah’a
Bulutlarla salar suyu
YÜCE MEVLA KISMETİNİ YETİRE
(Mustafa Yalçınkaya Üstad’a)
Arkadaş canlısı, sözünün eri
Ülkeyi sevmenin yoktur ederi
Elibol züğürtlükler taşıyorum
cebimde.
Ahır sekisinde
çığırırım İstanbul türküsü.
Tek sermayem Kızıl Elma ülküsü
Halime bakmadan giderim
Gavim, gardaş, amca, dayı
Sazlıklarda yaydık tayı
Altın başak o buğdayı
Toprağa can katanı sev!
Göz kırpmadan hep ileri
Sermişler postu fuara
Bir şeyler damlar bu ara
Cepte bayram; Ol fukara!
Fuar yazar/çizer dolmuş!
Yazar/çizer aklı cepte
Baharı yaşadık tattık ayazı
Düşürmedik dilden şükür niyazı
Çok yerine saydık her türlü azı
Bu arzu istekle geldi yeni yıl
Sahipsiz ülkemin bahtsız fertleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!