Kaçırdık Yine Eyvah Eyvah

Dün neyi kaçırdık
Bu güne ne kaldı

Eyvah kaçırdık
Saymadan sayılmaz canım
Hangi fırsatlarıydı
Ne fırsatlardı
Erişemedik
Mükemmeliğine dünyamızın

Kaç zamandır
Seyretmedik güneşin doğuşunu
Serinliğinden ılıklığına hissedemedik doğan bir günü
Yanaklarımızda
Şakaklarımızda
Yoksa belleklerimizde
Deterjan kokusu sinmiş market promosyonlarından
Raflarda cezbedici “al benileri ” miydi kaçırdıklarımız
Cep sinemalarının
Hangi filmin son sezonuna
Son günün
Son gösterimine miydi takatimiz

Kaçırdık yine eyvah

İş
Güç
Hani telaşı içinde dünyanın
'Bekleriz efenim
yakında çıkar si-di si'
Kim bilir
Kaç halidir zamanın iyi yaşamak
İşte mesele bu
Mesele bunu anlamak

Topraktan üç beş tel maydanoz koparmak
Neyi kaçırabiliriz başka başka
Düşünmeden
Hırs
Benlik-bencillik
Sonu
Servet sahibi zenginliğin
Şans oyunları
Gişelerinde kuyruklar
Haftanın hangi gününün
Hangi kuponunun

Kaçırdık yine eyvah

Dut mevsimi
Son günleri mayısın
Tıpır tıpır dökülecekler dutlar
Yoksa
Yaşamın bir kesiti
Apartmanlar arası ziftli sokaklarda
Oralarda mı konaklayacaklar

Bir bahçede Meryem abla
Çapası küçücük
Toprak tozu ayakları
Keneler de nereden geldi
Ölümcül
Kim bilir kim kaçıracak yaşamın ışığını
Kim bilir bu gün kimin şanssızlığı

Kaçırdık yine eyvah

Ekranda sağ alttan
Rengarenk bir ışık çıktı yavaşçıktan
“Aha” dediği duyuldu fıkaranın
Gevşedi bedeni ve
Beklediği anın neşesi hissedildi nefesinde
Heyecan
Devamı ne olurdu merhabanın
Yazmalı mıydı
Sanal alemin pembelisine bir çift kelam
Beklemeli mi biraz daha
bir im daha gelirdi belki belirgin bir surat

Kaçırdık yine eyvah

Kırmızı çarpısı her yerde yaşamın
Çarpılandı küçük yeşil insan bedeni
Kapandı
Bir dahakine erişir miydi umutları
Kaçtı gitti yine günün önemli fırsatı
Bu kez deterjan kokulu değildi raflardaki malların
Damağına kadar inen ıslak aşk kokuları mıydı ne

Kaçırdık yine eyvah

Hiçbir şeyi kaçırmamalı mirim
Önlemi hemen almalı
Erkenden yatıp
Erkenden kalkmalı
Tan yerini görebilir miyiz
Bilinmez
En azında o yana doğru bakmalı
Gökyüzü ağarmalı
Kızıldan pembeliğe
Turuncudan sarıya döşemeli kumaşını gün
Hanidir bülbül sesleri duyulmadı
Şaşıranı da olur a
Şu şehrin dev çark-ı tekerlek gürültüsünde fiyaka yapanı
Şırıl şırıl akan köşedeki çeşmeye varmalı
Hissetmeli bir tas suyun köpük köpük inişini
Bir işi olmalı insanın çok sevdiği
Sevdiğine sarılmalı gitmeden
Dönüşüne dek mutlu kalmalı insan
Nefese doymalı
Akşamın açlığını getirmeli sabırsızca hanesine
Mükemmel bir dünyaya
Mükemmel bir insan olmalı

Kaçırdık yine eyvah

Çoğu düş olmalı
Derken mutlu
Derken umutlu
Bir sevdiği bile olmadan
Sessizce gidenleri dünyadan
Kaçırmadan zerresini insan
Her anını boylu boyunca
Alabildiğine soyluca yaşamalı

Kaçırdık mı yine
Eyvah ki ne eyvah

27 mayıs 2008 Denizli