gemilerden indiler
ellerinde keskin kılıçlar
daha bakirdi ormanlar
daha çağlar çağlardı sular
toprak topraktı ovalar
ve kocamandı dünyaları
esmer
kara
tığdan
yağız
mutluydular bu yerin küçük adamları
iri
heybetli
ve besili
yüzü yağlı
çopur çopur
heybet dağları sanki omuzları
eski dünyanın beyaz adamları
medeniyet
misyon
görgü tanıklığında ahlaksızlığın
beleş yaşamın dalkavukları
girdiler
dağlarına
ormanlarına
kapılarına
ırzlarına
yeşil
nedendir ki döndü kızıla
maviler
bulandılar ellerinde ayaklarında
soluklar tıkandı
tozları dumanlarında
sordular nice nice sonra
sokuldular birbirlerine
neydi olanlar
neler oldu neler
doldu doldu
boşaldılar sonra elekler
elendiler çamur çakıl
üstte kaldı kimi
kimi altta ayağı değdi toprağa
kök saldılar kimileri
gitti gemileri
kılıçları köreldi
nikahlandı ormanlar
çekildi suları
içildiler oburca
çakıl taş yarık çorak ovalar
işte onlar
işte onlarla yaşayanlar
küçülmüştü dünyaları
16/9/2007 Denizli
Kayıt Tarihi : 10.11.2007 11:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!