Geçiyorum ayrılıkların düzlüğünde,
Ayağım taşlara takıldı, senin yüzünden.
Acı vermedi, senin acının gölgesinde,
Korkma sana verecek sevgim yine kalbimde.
Ömrümün en güzel baharlarında,
Hep, sen vardın en güzel anlarda,
Her güzellik var, burada,
Fakirler yurdu, Adıyaman’da.
Karataş bulunur Karadağ ormanında
Her güzellik var, Adıyaman’da.
Yazın Atatürk barajında tutulan balıklar,
Sen bir meleksin,
Başımızda dönersin,
Her derdimize, deva bulursun,
Ah! Anam güzel anam.
Hiç bilmedik kıymetini,
Hiç dinlemedik, sözlerini,
Nemrutta yine güneş doğar,
Bu özlem, çok oldu beni boğar,
İşte nisan yağmuru da yağar,
Bahar yelkeni düştü artık.
Deniz durmaz dalgalanır,
Hayat bağı, kahpe feleğe bağlanır,
Bekleme beni gülüm bekleme,
Uzak yer burası çok uzak,
Gelemem…
Oysa çırpar yüreğim,
Göç mevsimine sabrım yetmez,
Çabalar didinirim,
Seni gördüğümde kalbim çarpar,
Kör aşıklar gibi olurum,
Yaş farkına hiç bakmam,
Ben olmak isterdim gözlerine batan,
Gecenin gökyüzü görmeyen karanlığında,
Ya da yanaklarına kadar savrulan,
Doğan dayı, burada senin gibisi yok,
Ortalama boş insan çok,
Gurbetçilere karşı bir savaş misali,
Adıyaman yollarında gözlerim,
Ne günler geçti yanına gelemedim.
Durgun bir halim var bugünlerde,
Doğduğum köy çok güzel,
Uçarak gitmek istiyorum doğduğum köye,
Çocukluğumda uçurttuğum uçurtmalar,
Köyümün dağında yuvarlanmalar.
Bayramdan bayrama gitmek isterim doğduğum köye,
Çam gazi barajın suyu akar kanaldan,
Can nedir? Senden çektiğim,
Bıktırdın beni dünyada,
Beni ağlatıp durursun,
Ne gece bıraktın,
Ne gündüz.
Hayatta umudumu söndürdün,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!