Halden anlayanım yok, herkes kendi derdinde,
Anladım ki yer yokmuş, bana gönül yurdunda.
Kavuşmam mümkün değil, sana artık ebedi,
Ümidim hapis kaldı, Kaf dağının ardında.
18 Aralık 1988-Pazar / Ankara
Dönüşüm yok herhalde, kaldım gurbette rehin,
Arayıp diyenim yok: Nasıl hatırın halin?
Yoksa kalan ömrüm de, hasretle mi geçecek?
Bak bakalım küreye, neymiş kaderim kahin?
8 Temmuz 1991 - Pazartesi / Konya
İnsan bir kere doğar ve de bir kere ölür,
Kaç canım var sanırsın, sana adanmış kâfir,
Bu kaçıncı hançerdir, bağrıma sapladığın,
Ölmedim hala ama yetti artık bu kahır.
28 Mayıs 1988-Cumartesi / Ankara
Cengin en kızgın anı, pazara düşmüş her can,
Herkes kendini kollar, kızıl kıyamet meydan.
Gürze, kılıca, oka, siper etmiş bağrını,
Yiğidinin kolunda, delik deşik bir kalkan.
27 Şubat 1997- Perşembe / İzmir
Sanma ki gittin diye, kaldı sevdam da yarım!
Hayat devam ediyor, geçen yalnız baharım.
Daha Yaz var, Hazan var; hasretinle geçecek,
Belki hiç dinmeyecek, ölene dek kalp ağrım.
1 Şubat 1989- Çarşamba / Ankara
Kalmışım ter içinde, sırılsıklam yastığım,
Sancılar içindeyim, yine gece yarısı.
Bir kurşun külçe sanki, bedenime bastığım,
Kulağımda çınlayan, belki ölüm çağrısı.
Bunca yıldır her gece, aynı rüya aynı şok,
Geceler yedi bizi, eridik yandık kandil,
Yavaş yavaş tükendik, sona dayandık kandil.
Sende fitil kalmadı, bende ümit baksana,
Rüyalarda yaşadık, çok geç uyandık kandil
10 Şubat 1999-Çarşamba / İzmir
Demir al da gidelim, vakit çok geç olmadan,
Hele bir açılalım, rotayı sorma kaptan!
Yelkenleri doldursun, kader yönünde rüzgâr,
Bakalım bahtımıza, çıkacak hangi liman?
Ağustos 2005 - İzmir
Aldanıp sözlerine, olur muydum hiç gafil?
Düşer miydim yoluna, bağrı açık sersefil?
Bütün kabahat senin kan kırmızı renginde,
Yüreğim diye verdi, gerçek sandım, karanfil!
Her gün şehit haberi, yastayız hale bakın,
İhanet kol geziyor, uyumayalım sakın.
Sabır taşı çatladı, usandık bu zulmetten,
Yetti artık karanlık, şu Kandil’i bir yakın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!