Müjdeledi büyük fethi Peygamber
Aşka getirdi ümmeti nur haber
Gürledi gönüller: “Allah-u Ekber! ..'
Aday oldu gül olmaya gül çağda
Sevda oldu bülbül olmak o bağda.
Akın etti surlarına ordular
Alev saçan gölgesine vardılar
Canlarını ölümüne yordular
Şeref verdi toprağına Can Sultan
İzine değen toza canlar kurban
Günlerden mayısın yirmi dokuzu
Süzüldü surlardan Kevser kokusu
Değişti tarihin yaşlı dokusu
Her şey yenilendi çağ şehir devlet
Fatih adını aldı Sultan Mehmet
Yavuzlar Kanuniler çıktı yola
Gönülden denildi: “Uğurlar ola! ..”
Yol alındı zaferlerle kol kola
Yıkıldı küfrün kaleleri bir bir
Yandı karanlık gürledikçe tekbir
Bastı bağrına mühr-ü mukaddesi
Yükseldi Topkapı’dan Kur’an sesi
Dirildi dünyanın ilme hevesi
Her yandan geldi doluştu alimler
Cezbe kovanında coştu ilimler
Besmele ile yazıldı kitaplar
Asırlara ışık tutan hitaplar
Bağrından çıkan cihanı kaplar
Gönül doyurdu yüz akı hattatlar
Saltanat nedir gösterdi sanatlar
Ter döktü tenler taşlar geldi dile
Yükseldi minareler seda ile
Şaşırdı ihtişama gökler bile
Yıldızdır şaheserlerde Sinanlar
Hâledir Bakiden kalma divanlar
İlk kez uçar oldu bir yiğit oğlu
Açıldı dünyanın göklere yolu
Üretildi aletler hüner dolu
İcatlar nefes aldırdı insana
Taze kan gibi yayıldı cihana
Karadan denizden her yana yol var
Gezinir dolanır dünyayı yollar
Taşınır mahsuller bağında bol var
Eksilmez variyeti dualıdır
Tuba’nın dünyaya sarkmış dalıdır
Üç yanında deniz oynaşır zıplar
Altın hançerini bağrına saplar
Komaz bir güzellik başına toplar
Dünyada emsali olmayan şehir
Maziyi atiye akıtan nehir
Gönül ehlinin gül eseridir o
Bülbüllerin buluşma yeridir o
Şanlı ecdadın alın teridir o
Maharetli eller değdi yüzüne
Erişti dünyada eşsiz bir üne
Kayıt Tarihi : 28.4.2005 15:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!