Şu Çukurova’ya vurgunum amma,
Sana kara sevdalıyım Kadirli.
Vefasız dostlara dargınım amma
Sevenleri sevmek huyum Kadirli.
Gezdim şu alemi, gördüm çok yeri,
)
Aylar oldu görmeyeli
Nadya, seni çok özledim.
Deli olacağım deli
Nadya, seni çok özledim.
Duman duman tütüyorsun gözümde,
Her seher bekliyom yelinen seni.
Her anımda, sohbetimde, sözümde
Anlatıyom gonca gülünen seni.
Hasretin var yüreğimde dağ gibi,
Adım adım gezdim Anadolu’yu,
Şu Çukurova’ya vuruldum kaldım.
Beni bend’eyledi havası, suyu
Şöyle bir köşeye kuruldum kaldım.
Seyrettim Belen’den Hatay Eli’ni,
Çukurova güzelliğin olmasa,
Alimallah senin kahrın zor yazın.
Garbi yeli alafını almasa
Aman vermez sarı sıcak kor yazın.
Belli olmaz, ilkbaharın yaz gibi,
Severi avını lığlık kazının,
Sonbahar ayları erdiği zaman.
Gelişi bir başka olur yozunun
Uzaktan mühreyi gördüğü zaman.
Bırakıp kendini iner yıldızdan,
Girdik avcı havasına,
Elde tüfek gezer olduk.
Elgördülük sevdasına
Gölde donsuz yüzer olduk.
Saçma, barut, keçe,tapa
O yar bana haber salsa: ' Gel” diye
Durmadan yollara düşer giderim.
Kalbimi avcuma alıp, hediye,
Durup dinlenmeden koşar giderim.
Ana-baba, bacı-kardeş vız gelir,
Şu bizim 19’un CB*’de yeri başka
Hele akşam oldu mu, sohbetleri bambaşka
7’den 70’ine hepsi candan mı candan
Bir aile oluştu ki bu kadar insandan
Erdi yine Çukurova bahara,
Eser ılgıt ılgıt, yel sarhoş eder.
Sarı çiçek gelir düşmüş yollara
Kokar burcu burcu, gül sarhoş eder.
Çukurova bereketin sofrası,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!