Eğer ki gözler, uykuyla ağırsa
Ve kulaklar Hak adına sağırsa
Nasıl kaldırsın bu yükü, bu beden
Ezanlar her vakit seni çağırsa
09 05 2024
Aslında
Seni, en iyi ben tanıyorum
Senden iyi
Cam kırığı hayallerini
Ütopik fikirlerini
Düşlerinden düşen, gözyaşlarını
Gökkuşağının tüm renkleri, önüme döküldü
Yıldızlar gökyüzünün karasından söküldü
Dünyanın nehirleri, kıvrım kıvrım büküldü
Razı olmadım hiç birine, senin gözlerin için
Ekolojik dengeler, senin dengin değil bilesin
Ezanlar okunurken, her alacakaranlığın peşinden
Fecrin sabahıyla başlar, her güne, her bir yaşam
Ayrılırken kimi evladından, kimi sevdiği eşinden
Noktasını koyar ölüm, sessiz şehirde her akşam
Böcekler uyanır, karıncalar yuva yapar toprakta
Sevdamıza ettiğin ihanetin, söyle değdi mi?
İhanetle yüzleşince aynada, seni bildi mi?
İnince yüzüne pişmanlık, gözyaşını sildi mi?
Rüzgardan yolladım selamımı, haberi geldi mi?
Sevda hasreti çekiyorum
Yüreğimde zincir, prangalı
Sessizliğime kurşun sıkıyor
İşaret parmaklı bir el, tabancalı
Kan kaybediyor sevdam
Sevdamı anlatmak, o kadar kolay değil
Saygı duy karşısında, önünde eğil
Kalemimi batırdım
Tam yüreğimin üzerine
Sevda mürekkebine bulandı
Sehpanın üzerinde kurudu; sevdan
Su döksem de vazona, dirilmiyor
Terk edip gittim; evi aylar önce
Sevda kapına, buradan girilmiyor
Sevdanı bu çiçeklerde saklamıştım
Tüm şiirler
Aşk nehirlerine akar
Ve aşkın aynası
Sevdaya bakar
Söz dudaktan
Seyir halinde aşkım
Cesaret edip, durdursana
Yüreğimin akıntısına
Bir araç da sen kondursana
Kırmızıya tahammülüm yok
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!