1955 yılında Tokat ili Zile ilçesi Reşadiye köyünde doğdum.
Ağlamak, gülmek; sonunda gözyaşı
Gözyaşıyla pişer sevdanın aşı
İçimde bir küçük serçe telaşı
Konsam mı, uçsam mı bilemiyorum.
Yaraladı gönlümü kırk yerinden
Yeni nesil yetişiyor
Bir tuhaf
Koku almaz, duymaz, görmez
Sanki beş duyudan muaf
İnsan ısırdığı meyveyi vermez
Yenen meyveyi görsede görmez
Sevgi dolu halleriyle
Beni çeker çakır çeşme
Deniz gibi gözleriyle
Maviş bakar çakır çeşme.
Mahsun duruşuna bakma
O sene eylül kara
Eylül'ün o günü kara
Gecesi kara
Gündüzü kapkara
Kara eylülde olduk
Dünyaya maskara
O ses yanık, güzel Davudi bir ses
Dinleyeni sevdaya salar gibi.
Yum gözlerini dinle, alma nefes.
Şırıl, şırıl kumsalı yalar gibi.
İstersen gözeden billur gibi ol
Gök yüzündeki bulutlar
Sizi bekler dağlar taşlar
Gelecek misafirim var
Bekledim sabaha kadar.
Ne gelen var ne giden var
Bir benmiyim? böyle bahtına mahkûm
Sade bende mi? bu sevda tahakkûm
Yalnızlığımda yapayalnızlığımda
Yalnızlığın uğramadığı anda
Yakamoz yakaladım saçlarında.
Dünden hayaliniz
Bugün helaliniz
Yarin belalınız
Sonra vebaliniz
............Olmasın.
Seher vakti çok ötersin
Dilinii saz etme Bülbül.
Hem sever, hem dertlenirsin
Gül'e çok naz etme Bülbül.
Dünyaları dar getirdi
Sesim vardı bir zamanlar
Etrafımı titretirdi
Son zamanlar
Sesim titriyor
Nefesim vardı bir zamanlar
İsmet Bey Bir şiirinizi Okudum Beğendim Gayet Güzel Yazmışsınız Yüreğinize Kaleminize Sağlık
İsmet bey ,merakımı bağışlayın:bu dörtlükleri nasıl bu kadar başarılı sıralayabiliyorsunuz,İlham kaynağınızı merak ediyorum.Selamlar
İsmet bey Şiirlerinizin bir kaçını zevkle okudum.Hepsi birbirinden güzel,çok akıcı bir üslup
Tebrik ederim.Yüreğinize ,kaleminize sağlık. Selamlar