Kıldan ince sevdam kılıçtan keskin
Parsellenmiş bir kez sevdama yanmaz
Sevgiye değer yok seçilmez aşkın
Yanmak ister yürek çakmağı yanmaz
Sızımla inleyen sazım ağlıyor
Kadınlardır başımızın tacı
Onlardır derdimizin ilacı
Yanar hep evimizin ocağı
Bir gün değil her gün baş tacı
Ömürcüğüm kısa bir nefes gibi
Deryayı libası giysem ne olur
Bedenim ruhuma tel kafes gibi
Yaşadıkça dertler yüreği bulur
Bak ne hale geldim esen rüzgârda
Ceylan gözlüm mah cemalim
Gönül düşmüş bir kere neylim
Sevgilim desen tek dileğim
Ölürmüsün dünya güzelim
Kim derki severdim ben seni
Sersem sersem dolaşırken caddelerde
Beynim sanki boş yüreğim sürgünlerde
Ayaz yemiş gibi yar kurudum kaldım
Acılar bal eylemiş yanan gönlümde
Ta ki seni tanıyana kadar gülüm
Duygularına gem vurma
Seviyor yüreğin
Sevdanı saklama
Kokuyor gül gibi aşkın
Aşkını körleme
İnsanoğlu düşmüş çıkılmaz derde
Ektiğini biçer çektiği çile
Rahatlık görür mü yattığı yerde
Karıncanın yükü ağır sor file
Kimi yaşar dünü hep geçmişiyle
Yaramaz yağmurun yağsa dünyama
Kurudu fidanım sevdasız öldüm
Sebepli yaşarken düşürdün gama
Akıp gider zaman derdine daldım
Yanarken tükenip küllere döndüm
Sevmenin bedeli derde bürünmek
Acımı çilemi nedir çektiğim
Sevdasız gönülle aşka sürünmek
Uğruna ağlayıp ağıt yaktığım
Ben bıraksam seni yürek bırakmaz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!