Yürü
Anca gidersin
Sen ki güneşimi siyaha boyadın
Karanlık geceye uzakken
Yüreğimi ışıksız koydun
Hüzün çöktü yeşil ovalarıma
Ayrılığa puslu havalar gerdi
Kıran düştü yüce dağlarıma
Beyazım karayla ömre serdi
Özde sevdam bitmez yare varmasam
Gri bulutlar kaplamış
Gökyüzünden inen merdiven
Toprak dalgalı
Deniz sessiz
Vuslatta beş kala
Fırtınada kaybolan kim…
Döşüm yara aldı kerbela ağlar
İnsanlık düşmanı lanet yezide
Süfyan’ın okları bedeni dağlar
Kıyamet zamanı lanet yezide
Muharrem ayın da on iki ağıt
Cahille bir olup gidersen kör yola
Gönül sermayeni saçma sağa sola
Karabulutlar çöker umutlarına
Şafak atmaz can o güzel dağlarına
En güzel sözleri sunmak çok kolay
İyilikten koşar ahlaksız adam
Perdesiz sahnede çekiyor halay
Cepte çıkar taşır ahlaksız adam
Bir kuş gibi göklerde uçabilsem
Dünyayı gezip görebilsem
İnsanlık yararına hizmet etsem
Acaba özgürlüğü tadabilirmiyim
Dil ile dinleri ortadan kaldırsak
Peymanda beklerim tüm canlarımı
Akli gönül eyler varsa özleri
Söz tutmaz incitir sol yanlarımı
Büyük boşluk kalır bakan gözlerde
Her yola çıkanla kardeş olunmaz
Güzelliğin olsa ne çare gülüm
Yüreğin güzeldir aslı olmasa
Sevgim yüreğimde sana ölürüm
Özün ki özdedir aslı olmasa
Kaz dağları mekân olmuş ceylana
Yüreğime bıçak gibi saplanır
Özleminle yanar kavrulur beden
Ruhuma kızıldan közler kaplanır
Kızgın rüzgârda savrulur beden
Kışıma güneştin hazana sürdün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!