Kapıdan içeri giremiyorum
Yolu gözlemekle geçiyor günüm
Kendimi işime veremiyorum
Seni özlemekle geçiyor günüm
Unutma bu garip aşk adamını
Ummadık bir anda ummadık yerde
Hasretin efkârı sarıyor beni
Aklıma mukayyet olamıyorum
Görenler delirmiş sanıyor beni
Aşikâr oldum ben gamdan kaçarken
Ben hep seni görüyor
Senle konuşuyorum
Herkes gitti biliyor
Bense inanmıyorum
Bilseler buradasın
Bir not bırakmışsın hoşça kal diye
Dualar etmişsin mutlu ol diye
Beni düşünmeden bu gidiş niye
Aklıma gelirsen ne yapacağım
Daha dün verdiğin gülleri atsam
Annem de ablam da sensiz gülmüyor
Kardeşim, abim de sana ağlıyor
Minnacık torunun seni arıyor
Rabbim aklımızı almasın baba
Odanda lambayı yakar ağlarım
Sevememek suçmuş nerden bilirdim
Seni kınıyorum deyip de gitti
Keşke sevebilsem can da verirdim
Sana kızıyorum deyip de gitti
Sebepsiz kızmaktı tek özelliği
Ne acı bir gündü martın on beşi
Ağlayan bir melek gördüm semada
Siyaha büründü bahtın güneşi
Kanayan bir yürek gördüm semada
Ak saçlı sakallı, çok latif sözü
Ömrünce boş çıksın tuttuğun dilek, bir mutlu gün yüzü göremeyesin
Kapını çalınca o yüce melek, sen Azrail misin diyemeyesin
Nasılsa seni de bir gün ölünce, toprağa koyarlar boylu boyunca
Kiram en Kâtibin gelmeden önce, dilerim karşında beni göresin
Ağlayan gözlerse aşkın zirvesi
Senin merhametin nerde Aleyna
Uğrunda verirken ben son nefesi
Senin merhametin nerde Aleyna
Her gece bir kâbus yaşarken gönül
Andolsun kitaba namus sözü bu
Sen yanı başımda olmadan ölmem
Azrail gelse ne aşkın özü bu
O ince belini sarmadan ölmem
Aşkına aşk ile her dem talibim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!