Bu haziran gecesi hicran gecesi oldu
Bir hicaz şarkı gibi içime hüzün doldu
Kapımı çalacak mı?
Senin güzel ellerin
Yanımda olacak mı?
Çektiğim aşkın cefası
Bulunmaz bunun şifası
Halden anlamıyor gönül
Mahşere kaldı sefası
Dün ne ki yarın ne olsun
Karanlık gecemin ışığı sensin
Canım annem seni çok seviyorum
Virane gönlümün aşığı sensin
Canım annem seni çok seviyorum
Ayazda içimi ısıtan sensin
Bu adam emrinde geziyor diye
Bunca zulmetmenin gereği var mı?
Gözlerin sihriyle eziyor diye
Vur emri vermenin gereği var mı?
Sustum kaldım, imkân yoktu, reddine
Dua edeceğim sana
Rastla sen gibi insana
En nihayet yine bana
Dönmeni bekleyeceğim
Nasıl çektirdinse bana
Anılarda kalmak kimin dileği
Gel şu kararını bir daha düşün
Mutsuzluk fermanı elinde işte
Geriye dönüşü yok bu gidişin
İnadın uğruna bir ömrü yakma
Ne oldu güzelim ne bu tavırlar
Yoksa artık beni sevmiyor musun?
Her şeyi zoraki yapar gibisin
Yoksa artık beni sevmiyor musun?
Ben haber vermesem aramıyorsun
Aşk delisi gönüle
Bir gün sözüm geçmedi
Nerde vefa görüle
Cefasız gün geçmedi
Vuruldu kara kaşa
Çöller suya hasret ben de aşkına
Şu halimi gören döner şaşkına
Bunca yıl çektiğim yetmedi mi yar
Duy beni insaf et Allah aşkına
Çok bekledim yeter dönsene geri
Yakut mu zümrüt mü ama yok hayır
Adı konulmamış bir mücevhersin
Safran yüreğinde yerimi ayır
Bende bir kimse yok tamında sensin
Zatına hayranım ey melek yüzlüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!