Aşk neydi?
Yaşamak mı seni doyasıya,
Yoksa ölümü beklemek mi kollarında?
Aşk; bilinmeyende beklemek sevgiliyi,
Aşk; o dönüp giderken ardından bakmak
Köşeyi dönesiye,
Artık bahislere mevzu aşk
Ne zaman biter
Ya da ne zaman söner
Bu mumun alevi..
Oysa:
Sabahın hayrında seviyorum seni..
Gecenin şerrini unutup...
Gün ışığının odamda dağılmasını seyredip
Sadece bir kaç dakika sonra
Senin pencerenden süzülüşünü hayal ediyor,
Işığına dokunup
Gizli bir hüzün çöker yüreğime
Aşk’ın yakınında senden uzakta…
Yazılmamış bir şiir var aklımda
Ve söylenmemiş bir söz
Görülmeyen gözlere…
Şehirde bir geceydi
Issıza düştü feza
..ve karanlık heryer
balkon soğuk
pervane ılık ve sessiz..
Yokluğa mı düştü herkes
Senin o hayalin var ya;
Bir katre yaş süzer gözlerimden..
O öyle bir yaş ki;
Asla yere düşmez,
Kalır yanaklarımda..
..ve hayalinin gidişine
Görüyor musun beni?
Bir martının suya dalışında,
Boğazda yürüyen tenekenin uğultusunda,
Kız kulesinin yalnızlığında,
Ya da Haliç’in İstanbul’u haykırışında…
Unutmak seni;
Gülizar da çiçeğin
kokusunu almamak mı?
Kavuran bu yaz sıcağında
Rüzgarın ferahlatışını
Hissedememek mi?
Gözler mi yazılır satırlara, satırlar mı ağlar hayata?
Yalan dünyanın tüm kahpeliğine ve tüm kirlenmişliğine inat;
Şehirde açan nadir bir çiçeğin, dik duruşuydu aşk.
Kıymetler gözardı edilir,
Şehir çöl olur,
Ellerimin titreyişine aldırmadan
Yazıyorum,
Ya da gözlerimin doluşuna aldırmadan
Seviyorum seni…
Sen ki gönlümün nazlı çiçeği
Ve ben ki hiçbir yerin hiç şairi…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!