Yokluğunun nehrindeyim,
Akıntıya ters çekiyorum kürekleri.
Yoruluyorum...
En yakın kıyıya çıkıyorum.
Yokluğun uğramış buraya da,
İğde ağacı renksiz,
Bense nefessiz kalmışım.
Çakıl taşlarını alıyorum,
Sıkıyorum avuçlarımı.
İki elim havada.
Avazım çıktığı kadar bağırıyorum.
Çakıllar yaralıyor elimi.
Kan akıyor damla, damla.
Nehre eğiliyor suretim.
Yosunsuz bir taştı gördüğüm.
Dönüyorum tekrar kayığa.
Bu sefer ters değilim akıntıya.
Gidiyoruz nehrin sesiyle bir müddet.
Ses çağlayana dönüşüyor,
Yüreğim ileri sarılan filmin hızına.
Göz kapaklarım iniyor aşağı.
Gördüğüm film geçmişim.
Düşüyorum, düşüyorum…
Bir ömür kadar uzun,
İki kelime kadar manalı.
Yanağımda bir çift sinek vızıltısı,
Sıcak yüzümde iki damla su.
Üstüm yarı ıslak yarı kuru.
Kaç zamandır buradayım bilmeden,
Kalkıyorum ayağı.
Az önce düştüğüm çağlayanı görüyorum.
Bir ömür kadar uzun değil,
Adı çağlayan işte.
Ben çağ bile demem
Hani hep yaptığım gibi,
Önce büyütürüm gözümde,
Sonra düşer gözümden.
Ufacık görünür yerde.
Oturuyorum…
Kurumaya yüz tutan pantolonum çamur.
Sensizliğim geliyor yine,
Selamsız oturuyor yanıma.
Üzeri temiz.
Belli ki yeni.
Elimi tutuyor.
Avuçlarımda kan pıhtısı var.
Öpüyor yaralarımı.
Tekrar akıyor kırmızı.
Saçlarına dokunuyorum.
Siyahın arasına kızıl yağıyor.
Uzanıyorum sırt üstü,
Ellerim sensizliğin yanağında.
Rüzgarı düşünüyorum,
Önce senin tenine vurmalı,
Sonrada benim,
Ayrı, ayrı çarpmalı yüzümüze,
Önce benim, sonra senin.
Rüzgar çarpıyor yüzüme.
Sensizliğimle!
Yaşadığıma sevinçliyim.
Her yerim yara bere...
Üstüm çamur,
Bakışlarım durgun.
Yarı ıslak, yarı kuruyum.
Kalbim buruk ama,
Huzurluyum…
Kayıt Tarihi : 17.1.2021 13:55:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yılmaz Erbay](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/01/17/islak-kuru-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!