Beynime eklerim kağıt kalemi
Ozanca coşarım gel dediğinde
Silerim içimden ağıt, elemi
Maziye koşarım gel dediğinde
Yıllarca dağıldım rafa girmeden
Gülüm sen bu elden gittin gideli
Yürek yorgun gözüm yaşlı gel gayri
Her gün ödüyorum ağır bedeli
Esmer yüzlü kalem kaşlı gel gayri
Kanımız kaynıyordu onaltı yaşlarında
Kınadan kalp yapardık, kuzeyin taşlarında
Nisanın son haftası mayısın başlarında
İzimiz birleşirdi, gelincik tarlasında
Nasır tutmuş elde kürek
Ev reis-i orta direk
Aha benim aha yürek
Gelin görün bu halimi
Arada bir nazar değen
Saçlarıma ak düştü, gizli sevda düşlerken
Solunca çiçeklerim, otuz küsür yıl gittim
Adını sayıkladım, dudakları dişlerken
Vatanımı terk ettim, dörtbin metre yol gittim
İlk gördüğüm andı o, kalbim yerinden çıktı
Sevdik mi biz, sıkı sıkı sararız
Hakiki sözümüz, alay değildir
Bazen siyah, bazen akı, ararız
Nefsi dizginlemek, kolay değildir
Gidiyoruz kız istemeye
Elimizde çiçek, çantada şeker
Kalkın gidiyoruz, kız istemeye
Havamız o biçim, binek dört çeker
Hava bulutlandı, naz istemeye
Gına geldi
Ani bir hareketle çokça enkaz yaparak
Kapıları çekmeden az bir ara bıraktın
Bir daha görmemeye kesin ikaz yaparak
Gir salına salına
İsmin meltem dediler, esintim sana doğru
Saçında rüzgar oldum, sür teline teline
Parıl parıl parlayan, kesintim sana doğru
Altından kumaş oldum, sar beline beline
Gözümde damlayan bir katre görsen
Bilirim içinde kuğu olursun
Tenimde parçalı bir setre görsen
Üstünü işleyen tığı olursun
O güzel bahçene ben mayil olsam




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!