Günden güne yoğrulduk tende etim kalınca
Elimde kazma kürek tuta tuta yoruldum
İlimden ayrı düştüm kalem yetim kalınca
İçimdeki öfkeyi yuta yuta yoruldum
EL Mİ OLDUN
Döktüğün söz acılı
Dil mi oldun söyle yâr
Geçen ömür sancılı
El mi oldun söyle yâr
El oldum bugün
Gönlüme dikeni yiyip bekledim
Bülbül gibi zarda dil oldum bugün
Felekle çakıştım kalpten tekledim
Yüreciğim darda sol oldum bugün
İçimin aynası dışıma yansır
Şer olsa bedenim, dil yıkar beni
Gücümün fazlası aşıma yansır
Sır olsa bedenim, kul yıkar beni
Gözümde canlanıyor geçen ömür her anı
İplere sıralayıp teker teker asarım
Haramla doldurmadım fani olan bu canı
Hakikatı tasdikle günahımı tartarım
Yaşım kemale erdi göründü sonbaharım
Sevdama yeminler erkekçe olsun
Sözümden dönersem namert olayım
Yaktığım meşale gerekçe olsun
Bir daha sönersem namert olayım
Sevinçli yüreğim matem olursa
Hayattan lezzet almak, bir gönlü sevmek ise
Ruhuma hapsettiğim, bir esmere yar dedim
Yüzümdeki tebesüm, bir gönlü övmek ise
Yüreğimin hepsini, bir esmere sar dedim
Eşrefi mahlukat arıyorsanız
Benliğini yere serenin hakkı
Hakikat ehlini soruyorsanız
Alemleri gezmek erenin hakkı
Günden güne peydah olan hadise
Evlat
Söylediğim sözler asılı kalsın
Baktıkça bakmaya yüz olsun evlat
Bu koca dünyada küçük miskalsın
Hakikatı gören göz olsun evlat
Eylül yaprakları, sarardı bir bir
Dökülmek ne hacet, vatan içindi
Mavi gökyüzünü, yarardı tekbir
Yıkılmak ne hacet, vatan içindi
Hainlerin sözü, batar biz gibi




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!