İsa Yıldıran Şiirleri - Şair İsa Yıldıran

Birer toprak yığınıdır garip mezarı,
Ayak belli değil, baş belli değil.
Kim vardır bilmezsin kimin mezarı,
İsim belli değil, yaş belli değil.

Bulunmaz baş ucunda yazan künyesi,

Hiç güldürmedi hayat, güzel yüzünü.
Garip, ölümde bulurmuş hayat düzünü.
Bir polis kapattı açık gözünü.
Bir başkası üstüne gazete çekti.

Biliyor muydu son anını simit satarken?

Gaziantep benim memleketim,
Antik çağdan Dülük kentiyle
Binlerce yıl önceden Zeugmayla
Buram buram tarih kokan,
Gaizantep benim memleketim.

Gazze'de sokaklar doldu mezarlar,
İnsanlık bitmiş, görmez yazarlar.
Hakkı söyleyene hemen kızarlar,
Gazze'de savaş, Gazze kan ağlar.

Müslüman'a soykırım savaşın adı.

Mecnu'nu benim, ahu gözlü Leyla'yı
Ben bilirim efendim, gel de bana sor
Bülbülün dikenden çektiği cefayı,
Güle sor efendim, gel de bana sor.

Kalbimde aşk ile derin sızımı,

Hayat çemberin delerek geldim,
İnsanı insandan seçerek geldim,
Ebabil oldum uçarak geldim,
Burak'ın terkisine binerek geldim.

Dünya ateşi nefsimi yaktı,

GEL GÜZELİM
Seninle bu akşam bad-ı sabaya varalım.
El ele tutuşup alemi seyre dalalım.
Yıldızlara dalıp da sonsuzluğa uçalım.
Gel güzelim, bu akşam aşka dalalım.

Müminler bir vücudun azaları gibidir,
Vücutta ayrılık ölüm gibidir,
Tefrika ümmete zulüm gibidir,
Ayrılığı bitirin vahdete gelin.

Düşmandır aramıza hep nifak sokan,

Çağdaş bir kafa ile ne mümin ne kafirdik,
Ramazan'da oruçlu, bayram sonrası Cin'liydik,
Bilmezdik ayetleri kolay olanı seçerdik,
Okuyunca Kur'anı şimdi gerçeği gördük.

Bir zamanlar gecemiz Çarkıfelekle geçdi,

Aşıkların er kılıcı,
Yürekleri hep dağlıyor,
Usanç olmaz ne yılıcı,
Her bir sözü baş alıyor.

Masal, öykü, şiir nesir,