bir bardak çay içemediğimiz o bahçeye
gökdelenler dikilmiş
bir bardak altı üstü
deme sakın,
bir düşün altı üstüne getirmişiz
iki oda bir salondan
1+1 e taşınmaktır yalnızlığın adı
geceyi içip
karanlığa sızmaktır
ıssızlığın diğer adı
hani fal yüzdürürdüm kahvelenen bakışlarında
işaret parmağın
o fincanın kulbunda
öyle dalmışım ki
ne desen
sen iki yakası bir araya gelmeyen boğaza nazır
ben,
boğazında düğümlenen liman
söyle,
ee
anlat bakalım
nasıl gidiyor mutluluk oyunun
gördüğüm kadarıyla polyanna da olmuşsun
şimdi buz kalıbı içinde duran ateş gibisin
buyur burdan yak
der misin..
sonra çay içiyorduk baş başa
muhabbetin ilk yarısıydı-hatırla-
kaşık sesi
kuş sesine karışıyordu
ve şekeri henüz eriyordu bardakta
kuyular kördür
körler, düğüm
düğümlere üfleyen kör büyücüler
üfürükçüler
aklıma her nedense geldi demin
at çığırtıcılar
Bakma öyle yokluğunda atıp tuttuğuma
Acziyetimi s/aklamak benimkisi
Gözlerinden düştüğümden beridir
D/üşüyorum hala sensizliğinde
bazen bindiğim dalı kesiyorum
çünkü ağırlığa dayanamayacak
biliyorum
biliyorum zamanla çürüyecek ve ben
yar diye
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!