Kuş olur da uçar kirvem
Gurbet ele göçer kirvem
Irgat yürek can çekişir
Ardından yas saçar kirvem…
Behey brem
Yiğit kirvem
Allah’ını sevem
Halin vaktin helak
Varlığın yok olmuş…
Nutkun kuru
Kanın çekilmiş…
Kırış kırış alnın
Saçların dökülmüş…
İçine göçmüş karnın
İhtiyar belin bükülmüş…
Özün mahcup
Gözlerin yerde...
İyi, kötüye mağlup
Zulüm perde perde...
Deli hoyrat estikçe yeller
Kan kustukça diller solmuş
Kol kanat salmışsın zalim derde…
Keyfe keder vurulmuşsun vahh!
Çifteli hedef olmuşsun namerde…
Şahdamarına kurşun sıkılmış…
Kaç yıl
Kaçıncı yüzyıl
Sabrına sirayet
Uykuya aç dalmışsın…
Nasıl dayanmışsın nasıl?
Bir damla suya hasret
Bir lokma aşa muhtaç kalmışsın…
Koynuna yılanlar sokulmuş…
Nemrutun laneti
İbrahim’in akıbeti mi karayazın?
Et meşin, kemik odun
Ciğerin alev alev yakılmış…
De ki; o kadar mı kolay?
Bu denli mi ucuz yaşam?
“Kader” denilmiş, işin içinden çıkılmış…
Doğrusu
Ne desen boş
Ne yapsan baş ağrısı
Ettiğin lâflar boğazına tıkılmış…
Yat kösü vurulan tekme tokat
Savrulan küfürler kalk borusu
Boynuna ölüm yaftası takılmış…
Göğün bulut
Dağların haydut
Toprağın barut barut…
El kıymetini ne bilsin oy!
Ne anlasın garip halinden!
Elbet can çekişirsin ırgat yürek
Birgün elbet helalleşirsin gurbet elinden
Omuzlarda sılaya yetişirsin tabut tabut…
Hayata tutunan köklerin sökülmüş…
Ecelin nefesi
Ensende ılgıt ılgıt
Yer yer uzun hava
Ekseri ağıt…
Ahh!.. Gülmedi dünyada yüzün
Bari ahirette gülücükler dağıt…
Başucuna mezar taşın dikilmiş…
Kayıt Tarihi : 11.3.2019 03:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!