Suruç sımsıkı tut Karacadağ’ın eteğinden
Ama dökme pirinci avuçlarından
Onunda aç bekliyor evde yetimleri
Açlığın pençesinde kıvranıyor mideleri
Ey Muhammet her yer tagut
Müslümanın hayatından çoktan çıktı şeriat
Geziyor aramızda Harut Marut
Ey oturup bizi seyreden dost bakışlı yapılar
Nerede size can veren usta eller
Nakış nakış ruhunuzu mermere işlemişler
Sizi tarihin huzurlu kucağına bırakmışlar
Ya siz sevimli şirin balıklar
Yarattı Allah bizi en güzel şekliyle
Bizim ne işimiz olurdu çirkinlikle
Seninle güzelleşir
Giydiğin elbiseler
Dilinde anlam bulur
Sevda yüklü türküler
Katip yaz aşkımı bembeyaz bir kağıda
Okunaklı olsun yazın
Ceylan gözleri yorulmasın sevgilimin
Yazını okurken
Ak bir pınardır yazmak
Bazen cılız bazen coşarak
Ama hep nazlı nazlı akacak
Aynı okulda görev yapıyoruz yazdıklarıyla ters düşen biri içinde insan sevgisi adına hiç bir şey yok.