IŞIK
Ey karanlığı dele dele gelen ışık
Ateşle su İbrahim’le barışık
Karanlığın perdesi yırtık
Mahzumoğulları kabilesinden
Hırsızlık yapmış itibarlı bir kadın
İslam hukuku gereği
Kesilecek elleri
Sakat doğuyordu vicdanlar
Paslıydı,zehirli idi beyinler
Cehalet diz boyuydu, cahiller sultan
Kim diriltecek çürümüş küflü dağılmış bu kemik yığınları
Bir avuç ıslak cansız topraktan yarattı Allah insanları
Hesapsız mı bırakacaktı onca iyi kötü yaşanmışlıkları
Üşüyorduk Moskova’da Nazımla ben
Mevsimlerden yazın
Ölüyorduk vatan hasretinden
Bak yazıyorum sana
Yanımda olmasan da
Kafam iyi olduğunda
Acıklı ağır yeni şiirler
Düştü adaletin ağır başı soğuk hasta göğsüne
Yürüdü sinsi adımlarla cellat onun üstüne
Kırmıştı kalemi çoktan titreyen elleriyle Ali
Kusmuştu içindeki kin nefretini ,zehrini
Gelecektir elbet ki o zaman
Gerçekleşecek göz açıp kapayıncaya değin
Aynı okulda görev yapıyoruz yazdıklarıyla ters düşen biri içinde insan sevgisi adına hiç bir şey yok.