Güneyden her rüzgar estikçe ağladım,
Gözyaşım birikti, adı Fırat kaldı.
Şu dilimdeki yanık Kerkük türküsü,
Irak’ımdan hatıra buruk tat kaldı.
Masalları uzundu bin bir geceden,
Halılar yükselirdi göğe Dicle’den,
Harun Reşit bakıyor şu pencereden,
Rüyadan uyan, vîrane Bağdat kaldı.
Uçurtmayı tutan küçücük bir eldi,
Özgürlük apansızın çatıyı deldi,
Göklerden demokrasi, yağarak geldi,
Barıştan arda vurulmuş İmat kaldı.
Hiç olmamıştı Necef bu kadar mahzun,
Bu gün her yer Kerbela her gölge Mecnun,
Böylesi yaşanmış mı, bin asra sorun,
Vahşet artık masumane sıfat kaldı.
Ey bahtı kara Irak, benim canımsın,
İstanbul bir yanım sen öbür yanımsın,
Sana uzanan eller elbet kırılır,
Kırılmazsa bil ki, bir de sırat kaldı.
(Eskişehir)
Hikmet KüçükKayıt Tarihi : 18.4.2005 00:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)