bir şehri terketmekle başladı herşey
yarısı alınmış bir ömrü yarısı çalınmış bir hayat karşıladı
ne güneşin ışığı, ne kuşların cıvıltısı
sadece havada simsiyah bir karanlık vardı
özlemiştim işte
parçalanmış bir hüzün hikayesinden geri kalan
gelip önüme dizilen her saklanmışlıklarla beraber
ben de saklandım
kör bir ebe seçmiştik o gün
elleri bağlı,dar bir çemberde yaşayan biriydi ebe
elini kime değerse,keskin bir kılıç kadar korkusu oluyordu
adamakıllı şarkılar söyleyerek yürürken,
uzun, beyaz bir harf çizidim az evvel
lavanta kokan kazağımdan çıkan seslerle
oturup kahvaltı ettik
biraz öfkeli, biraz utangaçtık
en umulmadık anda karanlıklar çıkageldiler
buyur ettik!
dedım nedır ölüm
dedı,hıssızce uyumak
acı var mıdır dedım ölünce
acı gerıde kalanlardır dedı sessızce
dedım,kokusu var mıdır ölümün
dedı,toprak kokar kefenden sıyrılınca
kaybolan gerçeklere vuruldum
kenan diyarında
Yusuf oldum
Yakubun bağrında
Gayya kuyularında bir feryat
çöle inen şüphe
bir ninni
bir çığlık
doldurursa içini
bir dolu sigara dumanı aydınlatırsa ciğerini
saf ve masum bir acı acıtırsa
kesilirse konuşurken nefesin
sabahın ilk ışıklarından yazıyorum bunu sana
günaş henüz ısıtmıyorken odamı
ben beynimdeki ışıkları yolluyorum sabaha
başımda hafif ağrının beyazı ilekapanan gözlerim
sana sormadan asla söyleyemeyeceğim
bir çuval dolusu söz ile paylaşıyorum güneşi
-Sucu Eşref ölmüş!
-yaşıyor muydu ki,
kim di o sahi?
konserve açacağı kadar bir ömür bu
bir kahramanın akıbeti böyle olur
ölmek yaşamakla başlar,
Küçücük bir yüreğin içinden sesleniyorum sana ey Efendim
Kirlenmiş ellerim, yüreğime inat koşmak istiyor sana
Ne elem ne firak ne gam var yüreğimde benim
Bir Muhammed(a.s) gerek her nesile her çağa
eylül
adını ve cismini bilmediğim duygum
ne sevgi ne çaresizliktir.
nede klasik müzik çığırtkanlığı
eylül bir ay adıdır
eylül bir ayrık addır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!