ne yükü azaldı bulutların
ne de karanlığı aynaların
olsun!
çınarları bile deviren
ölümse
yıldızı sönmüş gökyüzünde
eğer bir yolu varsa
merdiven dayayacağım
bulutlara
taht kuracağım bir kuşun
kanadına
şeker atacağım ölü çocuklara
Güldüğünde,
Baharı kucaklardı sevincim.
Değmesin diye hiçbir ışık gözlerine,
Güneşin olurdu bedenim.
Gönül sazım sessizce inlerdi.
Tomurcuklar açardı yüzümde utangaç,
Bir ölçü GÜVEN
Bir ölçü PAYLAŞIM
Bir kepçe SAYGI
Bir tutam SABIR
Alabildiğine SEVGİ
Pişirme süresi belirsiz
Bir ölçü GÜVEN
Bir ölçü PAYLAŞIM
Bir kepçe SAYGI
Bir tutam SABIR
Alabildiğine SEVGİ
Pişirme süresi belirsiz
Yaşamanın da günahı mı olur
Gönderildik sorgusuzca
Belki istemezdik hiç amma
Bize soran oldu mu ki
Firakında karanlığın
Saksağan şarkılarında
Bir ekim sabahında
Hırsız bir kuş kondu yine balkona
Şenşakraklığına aldanma
Uzun kuyruğuna
“Karanlığa küfredeceğine bir mum yak! (KONFÜÇYÜS)
Sokak çocuğunu doğurdu gece,
Öksüz ya da yetim,ne fark eder?
Sokaklar yine çocuk doğurdu bu gece.
Dünya yuttu beni
Seni de toprak
Hangimiz daha ölüyüz
Kaldır kafanı da
Bir bak! ..
Ecelle ölmek ödülmüş bana
Çünkü ben kadınım
Etek miniyse tecavüzü hak ederim
Evlendiysem köle,
Bekarsam kız kurusuyum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!