Birçok aşık geldi bu yoldan geçti
Kimseye bakmadım kör hancı gibi
Sen gelmedin zalim zamanım geçti
Hep bana geç kaldın yabancı gibi.
Yakınım bilirdim elmişsin meğer
Susuz bir çöldeyim şimdi
Yağmur ol bahçeme yağ gel
Hasretin ruhuma sindi
Sözlerin dilimde bağ gel.
Keşke gelseydin ansızın
Loş ışıklı sokak lambalarıyla
konuşuyorum bu akşam istemsiz
karanlık küflü sokak arasında
hafakanlar geçiyor yanımdan
heybetli cüsseleriyle,
arkamdan uluyor iblisler.
Aramadım diye gönül koymuşsun
Yıllarca sevdanla yandığıma say.
Olmadık umutla hayal kurmuşsun
Her sözüne inanıp kandığıma say.
Küsmüşsün hasbihal etmedim diye
Sofrada yemek yok kuyruk ayyukta
Anne pazar artıklarında baba darlıkta
Halkımız çöplerden toplarken parsa
Ağaların dertleri itibar vay vay.
Bire aldıklarını beşe satan var
Nasıl sevdiğimi eller ne bilsin
Sen benim kalbimin tek sahibisin
İsterse cennetten huriler gelsin
Yine de vazgeçmem senden bilesin.
Yağmur ol üstüme yağ damla damla
Kahramanlarını görmediğimiz hikayelerle avuttular bizi.
Acılarımızı yaralarımızı tuzla sarıp
Ölüm melodisi ninnilerle uyuttular
Kör karanlık zemheri ayazında.
Uyanmak istedikçe başka başka hikayeler uydurdular.
Yitip giden canların ardından göz yaşlarımızı kuruttular
Akşam sabah beni yordun
Kovaladım kaçtın durdun
Tutar dalım umudumdun
Sen de on ikiden vurdun.
Attın beni gurbet ele
Veşartî Bimîne –Sır Kalsın Bizde
Ew wexta destê te destê min da bu
Kanî delalî ya min soza te hebu
Dile min Dilê te li tevî hevî bu
Bila veşartî bimîne nebêje kesî.
El ele olsaydık keşke yan yana
Davetsiz gelseydin gönül odama
Bu kaçıncı kazıktır attığın bana
Sonunda sevmekten ettin vicdansız.
Entrikayı hileyi bilmedim haşa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!