Ne acımasız bir zaman dilimi tanrım
Kimseye bir veda bile edemeden
Hoşça kal diyemeden
Gözlerimden damla damla
Sel olup akmışken sevdiklerim
Parça parça sökülmüşken yüreğimden
Soğuktan donuyorum
Yokluğun karakış şimdi.
Duygularım buza kesti,
Akşam zamansız indi.
Dört mevsim yaşıyor sevdamız
Sevdamı heceye şiire döktüm
Kalem isyan etti defter ağladı
Türkü yaktım sazın telini büktüm
Notalar üzüldü teller ağladı.
Ağıt yaktım stran yaptım aşkımı
Akşamdan hazırdı çıkın bohçası
Birkaç kırışık esvap yırtık iskarpin
Son kez mi olacaktı bu beraberliğimiz
Gitme desem de bir önemi yok
Dönüşü olmayacak belki bu gidişin.
Küskünüm yollara artık,
Seni bana getirmiyor.
İçimdeki özlemimi,
Benden alıp götürmüyor.
Merhametsiz.İnsafsız uzadıkça uzayan,
Hiç sonu yokmuş gibi,
YOLUMDAN DÖNMEDİM
Gözümden düşenler kayıplar oldu
Yüz çeviren beni ayıplar oldu
Küsüp üzüldüğüm hayıflar oldu
Yine de dönmedim bildiğım yoldan.
Gönlümde sultandın başımın tacı
Ardından baktığım yol yordu beni.
Her lafın bir kurşun zehirden acı
Yalancı sözlerde dil yordu beni.
Hep üstten baktın ya yerin kafdağı
Sessiz sedasız geçip gidiyorum
Ömür denen bu yoldan
Çok darbeler aldı bu yürek
O yüzden hayata küstüm
Dilim sustu
Kalbim durdu
Yoruldum can , yoruldum
Gelmeyen yolcuyu beklemekten
Aydınlık yarınları gözlemekten
Yoruldum can , yoruldum
Bir vefasızı özlemekten.
Yoruldum can , yoruldum
Yeter sitem edip kırma kalbimi
Uğruna harcadığım güne yazıktır.
Elinin tersiyle yıkma bendini
Gözlerimden akan sele yazıktır.
Hatırı gönülü silmişsin yine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!