Yazdım, sildim Rabbim
Hz. Musa'nın muradını
Sen bilirsin, ben bilmek isterim
Affet tüm günahlarımı
İnsan tırtıldan haz etmezken,
Kelebeği dilinden düşürmez!
Eskiden, bizim sınıflarımızda,
Takdirler, birde, ikide kalırdı,
Teşekkürler, üçü, beşi geçmezdi!
Notlarıyla bizi kırık geçirseler de,
Saygıda kusur etmezdik hiç,
Üşüyen düşüncelerimin örteni,
Nasırlaşan yaralarımın melhemi,
Bu can Allah'ın izniyle senindir.
Ey, gönlüme, gönüllü olan yar,
Bekletilmek değildir, beni üzen,
Aşk'a inandığım için
Ben sana da inandım.
Aşk'tan ne anladığını
İnan hiç anlamadım.
İlk defa,
Başımdaki aklara takmadım kafamı.
Dökülenlere, umarsızca baktım.
Aman dedim, altı da bir üstü de!
Güneş çıkmış, karları eritiyor
Bilmiyor, nereden bilsin güneş!
Gönlüne soğuk vurunca don olur.
Ağırına giderse karın, çığ olur.
Dolaşıyordu, gözlerim,
Karanlık, sessiz şehrin,
Sahipsiz caddelerinde.
Genç kedilerin gürültüsü
Kulaklarıma geliyordu,
Benim yüreğim buralara ait değil güzelim
Ne ılık meltemleri, ne poyrazları sevebildim
Denizlerde, karalarda, gökyüzünde aradım
Yüreğime iyi geleceği, bir türlü göremedim
Benim yüreğim buralara ait değil güzelim
Gökyüzüne kalbinle bakıp,
Olup biteni görebiliyorsan.
Sulara barajlar kurabiliyor,
Sözü ağızda tutabiliyorsan,
Dünyandan tatlar alamıyor,
Yaşarken ukbayı özlüyorsan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!