Yaşananları nasıl yaşanmamış sayacağız?
Gidilmiş yoldan nasıl geri döneceğiz?
Gün ağarmasıyla yok olup,
Güneşle nasıl yeniden doğacağız?
Eskisi gibi aşkla coşup,
sevgiyle nasıl durulacağız?
Onca ihanetin ardından
parmaklarımız nasıl kelepçelenecek?
Gönüller nasıl kavuşacak?
Bunca olaydan, nefretten sonra,
O aşk bahçesinden koparıp attığın
menekşeler nasıl yeniden açacak?
Kurumuş ırmaklar nasıl dolacak?
Ne varsa söküp götürdün ihanetinle birlikte.
Artık bu gönüllerde güller soldu,
Menekşeler açmaz oldu,
Irmaklar kurudu, çöle döndü.
Gönlüm, çöl sıcaklığında alev alev yanar oldu.
Beni ihanet itti bu çöllere,
Ben ihanet ateşiyle yanarken,
sana nasıl eskisi gibi bakarım?
Nasıl ‘açmamış gonca gülüm’ derim sana?
Sen kaderini ihanetle çizip, kaderinin peşinden gittin.
Geride çöl sıcaklığında yanan bir sevgili bırakıp gittin.
Hem de ‘ne yapar, nasıl yaşar’ diye
düşünmeden bırakıp gittin.
Günlerce Tanrıma dua ettim canımı alsın diye
Yıldızları yorgan edip,
Sokaklarda, kaldırımlarda uyudum
İhanetinden sonra bağrım alevlere esir düştü,
Hayatımın baharını yaşarken
Yolun sonunda kışı getirttin bana.
Kayıt Tarihi : 5.8.2007 01:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şairin FİRARİ YALNIZLIĞIM isimli kitabında yayınlandı.

Sokaklarda, kaldırımlarda uyudum
İhanetinden sonra bağrım alevlere esir düştü,
Hayatımın baharını yaşarken
Yolun sonunda kışı getirttin bana.
tebrikler güzeldii
Hayatımın baharını yaşarken
Yolun sonunda kışı getirttin bana...
TEBRİKLER ÖZLEM HANIM. ANLAMLI VE NEFİS BİR ŞİİR. SAYGILARIMLA...
TÜM YORUMLAR (2)