ÜÇ RENK-saka
Bir iğde dalında düşündüm seni
Yemiş yaprak ve saka
Bir iğde dalından düşürdüm seni
Yaprak yaprak yaprak
bulutlar bulantılı gökyüzünde
beşmilyon üstü diyor şöför
nohutların yahut fasulyaların üstünden geçiyoruz
çarparak su dolduran bir kadına
evet..
öyle homurdanıyor ki bilgisayar yanımda
sanılır ekmek fırını da hamur yoğuruyor
şimdi tüm hastahane böyle sessiz sessiz
harıl harıl homur homur
dışarıda kumrular kurum kurum
kuruluyorlar
İnsanız kirliyiz kirliyiz
Sabunlar şampuanlar
Saç kurutma makineleri bir de
Gölgeli yazıları da bulduk
Tütünü yakmayı ise
Çoktan
Bir çocuk da taş kaydırırken mavi pürüzsüz bir denizde
Yani uçmaya ya da bulutlara özenirken
Her seferinde daha çok havalandırırken her sekişinde
Çok yukarılara yükseldiğinde
Bulutlara çarptığında çıkacak ses var ya
İşte o, bir taşın ohh demesidir
Dörtnala gitsen de kaç Timur gerek,
Demiri türlü türlü bükmeye
Demiri yukarı bükmeye
Demiri yana bükmeye
Ama bedende bükülür
Kendi içinde türküsünü söyleyen
Derin bir nefes çekerken timur,
Derin bir nefes alırken oğul
Tutar yaprağından koparır
Tutar Isırır elma gibi ah
Sözü tükenmeyen sedir eyvah.
Derelerin çağıltısı
O tatlı huzursuzluk
Akıp giden o tatlı çarpıntı
Avuçlanan ve avuçtan kayan
Suyu tut Timur suyu tut Timur diye
Çırpınan o mürg i süleyman
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!