Gece, bir uzun ırmak
Munzur, gerçek bir nehir
Dostlar, derede balık
Bir gece gerçek bir nehirde buluştuk dostlarla
Uzadı sohbet sonsuza dek
Işıdı yıldızlar üstümüzde
her yere bir ajan süvari olarak sızan atım
kendine bir ayarkadaşı arıyor şimdi
karaay
evet, aslında bir “yalnızca şair olmak” isteğiydi bu
atıldı kapısından bacasından günyüzünün
dörtdörtlük bir kapıdır içimdedir intihar
biraz yan durur işte, mustafa’dan öğrendim
uzun eşşek oynarken başımı eğmemeyi
uuuzun eşşekken bile başımı eğmemeyi
yaşamak bisikletle erik çalmaksa asıl
acısının büyüklüğünü anlatarak
hakkını istiyor hayattan
ama kuşlar havalanmadıkça bir ağaçtan,
ağacın
Sevincin bir huyu var bende
Dil üstünde kumrudur kurulur öfke ile
Der ki sessiz sedasız
Şöyle sakin kaygısız
Gün görmedim ömrümde
Kanatlarını al ve git diyorlardı
İstersen gökyüzü de senin
Bense yorgun, konuyordum
Kırgın dallara
Yetiştin
ben sana bir ağacım erikten
ben sana bir ağacım duttan
ben sana bir ağacım turunç
tanırım hırçın çocuklarını.
Tanıdım hırçın çocuklarını
uzuyor üstümde zambaklı gölgen
gündoğumundan günbatımına dek
sonra, dolunayı da kaçırdın
usta (bir) avcı sayılmazsın
ne muhteşem çiçekti gövden
çiçekler evrenseldir tohumlardan ötürü
böyl’ olunca ankara da samanpazarı saman
bırakalım kuş yürütsün entel-dantel camia
bırakalım düş çürütsün öteki hergeleler
Çanak çömleği sarıp solduran
İnce arıklardan sızıp kanayan
İncir yapraklarından damlayan
Damlayan damla damla fasılalarla
Bir topu döndüren döndüren
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!