Hani üvey bir elbise gibi durur
Çıplak ruhundaki esmer ten
Hani geniş anlamlı şarkılar söyler
Delik cebindeki hüzün
Hani şimşek geceleri olurdu
Eskiden bulut şehirlerinde
Göklerin yanağı kızarır
Ve dalar gider ufka yalnızlığım
Bir sigara yakarım sonra
Yalnızlığım akciğer kanserine yakalanır
Ey yapraklara sürtünerek gözüme ilişen güneş!
Okşa fosforlu bakışımı!
Ve gecenin karanlık sayfalarında kaybol!
Ey güneş!
Pahalı caddelilerin çocuğu!
Samyelini giyin!
Akıyor gökyüzü pencereme
Ve gözlerim ağlıyor kemanda
Derinleşti yalnızlıklar
Derinleşti saatler
Soluklar
Bakışlar
Gözlerindeki rengin ardında gizli sendeki çocuk
Uslu,
Ve şımarık
-biraz gıcık-
Belki bundandır hayallerindeki tazelik
Bundandır belki de
kırkayak...
kırkayaklı...
kırkayakkabılı...
kırkayak...
kırkayağında kırkayakkabı...
Gözlerine çok alıştım
Gözlerindeki duru maviliğe
Avuçlarının ortasında terlemeye müsaidim
Ve titrek avucumdaki ılık hengameye.
Bir güneş doğmasıyla uyandı sabahım
Ve eridi ruhum kül tablalarında
Gözlerim yakaladı
Kaçamak bakışlarını.
Bakışlarım gördü
Gözlerindeki yalanı.
Gözyaşlarının keskin dalgası biledi
Yüreğimin bıçağını.
Gözlerinin kendisi
Geçim kapısı….
Gözlerinin rengi
Geçim derdi…
Gözlerinin ağlayışı
Geçim sıkıntısı…
Tenim soğur
Harlar yüreğimin kızgın ateşi
Yinelenir güneşli sabahlar
Yinelenir gecelerimin hüznü
Ama gözlerin hep oradadır
Devinirsiz öylece
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!