Nasıl bulanık bir su derin görünürse
Nasıl durgun bir su yüzün…
Yüzünde gözlerin;
Nasıl çıkmaz bir sokaktan
Gerisin geriye çarpıp gelirse
Reklam panolarına
Gönlümün borcudur keder
Uçarı bir sevinç direnir ancak pısırık bir hüzne
Bir deniz büyüklüğündedir gözlerin
Karekökü tam çıkar yeminlerimin.
Şiir taçlanır gözlerinde
Birileri doğum tarihimi yazar mermerlere
yüreğinin çıkrığından dökülen
bir aşk macerası, bir sergüzeşt
alır götürür beni yalnızlığın tümülüsüne
alır götürür beni kendimden
savurup atar büyük kederlerin deltasına
ardından sensizliğin uzun kolu yakalar beni
Alaimisemayı izlerim
Maviyi bulamam
Gökkuşağı yerçekimine yenilir
Çekilir gider
Mavi kalır geriye…
Milyonlarca yıldızın parıltısı yağıyor gözlerime
Ve bakışım geçiyor karanlık tünelinden
Bir kefen boyu uzak etlerimiz
Senin mezarın kalbimde
Benim çukurum
Kullanmadığım çekmecelerde
hüzünler ki
yalnızlığımın müezzini
hüzünler ki
aynamda gezinen çocuk sesi
hüzünler ki
sık sık misafir gelir yalnızlıklara
Esmer yüzüne konmuştu güneş
Ellerin desen en soğuk ateş
Gözlerinde
Keşfedilmemiş iki gezegen
Dudağından damlıyor zevkin zehri…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!