Kuytu köşelerde çalan bir melodiyim,
Diline dolanmayan insanların, belki deli,
Naylonla kaplanmış camı kırık pencerem
Her şey puslu gerçekse yok....
Su çoktan uçmuş sürahiden
burda olabilmek işte tam burada
nerden gelirse gelsin sadece burada
buradan ötede yok beri de
neleri görsede,
nelerden ürksede,
zaman tutamadığım br kuş gibi
geçerken
umutlarımı da tek tek kaybediyordum,
ellerime baktığımda gördüğüm tek şey....
........
yokluğunun acısı vardı,
nerede olduğunu bilmediğim bir yerde
hem acım hem de sen...
sana gelmek istiyorum ama gözlerim kapalı
hani hiç bilmediğin bir çatışmanın arasında kalırsın ya,
ne yapacağını bilmeden
güneşimdin sen benim
hiç doğmayan kentlerde,
bir tek yüreğimde doğan,
ama bana uzak kentlerde,
çoşkumdun, bir vapurun suları köpürtmesi gibi
hayattan ne aldık:
dününün kırıntılarını toplayıp
yarına sakladığımız günlerdeyiz,
varlıkla yokluk arasındayız
aslında,
Bir başka yorgunum bu gece,
sensizlikten mi? bilmem
daha içten ağlıyorum.
sevdalık bir kere oluyormuş ya
başkasına da aşık olamıyorum
yorgun bir yağmur sonrasıydı hatırladıklarım,
bir kaç cümle yazdım kağıda,
bir daha okunmamak ve yaşanmamak üzere
unutulmuş hayatlaraydı...
sonrasında bir rüzgar esti
yok olan hayatların gölgesinde,
kader herkesin dilinde,
yazarmış kendi kaderini
karanlık bir oyun sahnesinde,
oynarmış hayat oyununu...
yooo...
ne gecesi belli ömrümün ne de gündüzü
sensiz yazılmış bir günün
daha büyüsü,
titrek bir kandil hüznüydü aşk
dokunsalar sönecek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!