bana gelmeni beklediğim günden
bu yana kaç yıl geçti bilmiyorum ama
yine eylül geldi,
yani senin gidişinin mevsimi,
hep gitmelimiydin uzaklara
.....
Sevmek vardı bide sevilmek
Onca yokluğun içinde sevgiyi bulabilmek
Ağlamak için onca neden varken gülmeyi bulabilmek
Ayakkabıyla dolaşmak varken çorap bile giyememek
Karalığın belki de asıl tenin değil
mutluluk nedir?
mutlu olmak benimde hakkım.artık acılara dur demenin vakti geldi.neden benden saklıyorsun mutluluğu artık ona o kadar çok ihtiyacım var ki
sana yalvarır duruma geldim.çünkü beni küçük mutluluklar paklamıyor. bundan sonra kendimi mutlu etmek için,mutlu görünebilmek için etrafa,acılardan mutluluk biçip giymeyeceğim üzerime.bunun bana bir yararı olmuyor, aksine beni daha çok yıpratıyor...
tutunacak bir dalım kalmadı.artık elimi her attığımda acı geliyor.acılara tutunmaktan bıktım. ya elimi acılardan çekip sonsuza doğru kaybolacağım.
ya da bana uzanacak mutluluk dolu ve taze bir dalın gelmesini bekleyeceğim.
Derin geceler yaşadım gündüz yokluğunda,
Endamında topuk altıydı, yerim, yurdum yanında,
Rüzgar toprak savurur tutardık avuçlarımızla
Yön veren neydi bize pusula yokluğunda,
Akşamın sukunetinde bulduğum mezar taşlarıymış oysa....
bu şehrin sokak lambaları hep kırıktı,
hep toz getirdi geçen arabalar,
hep ayrılık geçti bu sokaktan,
neyim varsa bu sokakta kaybettim,
bu şehir kaybettiklerimdi.....
kalıplaşmış birkaç sözcük
duvarlara çarparak döndü
çoğalarak,
anlattı hayatımı...
bir fısıltıydı,hiçti,ummandı umursamaz tenim
bir masanın üstüdeydi,kafesteki kuş,çok sevdiğim kitabım,
masa lambası ve hayatım,
kimseye anlatamadıklarım
ve
kimsenin dinlemedikleriydi yazdıklarım,
satırlar arasına ayrılmış hayatta
cümlelere son nokta koyamayan,
bir bendim acılar içinde kıvranarak,
hep iki cümle arasındaki boşluktu,
bütün yaşamım, sonu olmayan cümlelerde,
barışın gölgesindeydik,kanın suladığı topraklarda,
duygular karışmıştı,
yokluğun son mertebesinde,
bizi koruyan bir sesin gücüydü ayakta tutan
adını bilmediğimiz ya da söylemekten korktuğumuz biri....
son kez bakarken durağın sağında
soldan gelen rüzgar çarptı
dar ağacı çoktan kurulmuş olsada
dilde son söz
ama son kez değil,
hep yarım kalan tavan arası umutlarım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!