geçmiş günler hatrımıza geldiğinde
bir pencereden bakardık
kayıp bir sokak,hep ufka değen güneş,
şimdi sen yoksun ufka açılan penceremde,
seni beklerken hep aynı simitçi geçiyor sokaktan
kaldırımın üstündeydi çırılçıplak bedenim,
savaşıyordu acıyla,
duydum bir melek vuruldu,
yolun tam ortasında,
ne için? ...............
..................
birileri ölürken, birileri doğarken
hayat hep akıp gider,
kimine mutluluk getirir, kimine ise gözyaşı
ama hayat hep devam eder
bir hikaye misali,
peki;
kimimiz sevdiğimiz seçeriz,
kimimiz seçtiğimizi severiz,
ve yaşarız tanımlayabilidiğimiz kadarıyla....
bir hayat vardı yaşadığım,
gülmekle ağlamak arasında,
damladı yüreğime gözünün yağmurları,
inci olma aşkıyla,
ya da bir inci aşk yoluna
oysa yağmur kentleri severdi,
sen yağmurları,
*Yağmuru ateşliyor gece
Islak yüzümün sen tarafında...
İstanbul uyanık
Düş sırılsıklam...
Mesafeler kısalıyor.../ Yaklaşıyor teninin kokusu*
gelişin,
fi tarihinin en ücra köşesinde bırakılmış
yaprakları kemirilmiş
bir kitabın son sayfasıyım
defalarca okunup kapanmış...
aslında,
kapatılmış suratlara haberi olmadan...
yarın hiç bu kadar uzun olmamıştı bugüne başlarken
bugünse hiç bu kadar eksik olmamıştı dünü verirken...
uyandığım bir rüya sonrasıymış
aslında her şey gerçekken...
ben bir girdap sonrası kalan durgun deniz,
sen girdabın içinde kaybolan,
nerde olduğunu bilmediğim, hep içimde olan sesim,
ben kaybettiğim parçalarını ararken yapboz hayatımın,
sen en önemli parçasını alıp gittin,
biz kaybolduk bir kaç damla su ile (sadece yutulduk)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!